Translate

Görüntüleme Sayısı

31 Ocak 2020 Cuma

Bazen sadece çocuk olmak ister insan..

Bu fotoğrafı çektiğime gerçekten çok mutlu oldum..
O kadar doğal bir şekilde oynuyorlardı ki o kadar masumlar ki..
Annelerinin elinden tutup çekmeleri,yerlere düşmeleri o kadar güzel ve masum bir enerji vardı ki...
O an sadece o çocuklardan biri olmak istedim..
Umarım yani İnşallah Hayatlarında bu mutlulukları daim olur... 
Bize Maşallah demek düşer.. :)  


Renkler yetiyor bir fotoğrafa bakmak için..


26 Ocak 2020 Pazar

Merhaba 4. yıl ...

Bugün itibari ile 4. yılı bitirmiş bulunmaktayım..
Bahar'ın Baha'sız geçen dördüncü yılı bugün..
Ona veda ettiğim onun gülüşünü son kez gördüğüm günün 4. yılı bugün...
Bu dört yıl nasıl geçti bende bilmiyorum..
Ama mezarına geldiğim ilk seneyi hatırlıyorum..
O zamanlar aylar olmuştu seni kaybettiğim günden itibaren şey derdim ben nasıl yapacağım sensiz 1. sene 2. sene 3.... ama dördü söylemezdim o kadar uzun gelirdi  ki o dördü hiç söyleyemedim..
Mezarının başındayken yapamam derdim o dördüncü seneye giremem ben sensiz o kadar yaşayamam derdim dua ederdim orada işte Hayırlısı neyse o olsun diye yaşamam hayırlı ise yaşayayım ama boşsa bir anlamı yoksa Al işte beni kavuştur Baha'ma derdim.....

O günden bugüne dört sene oldu ve hala yaşıyorum hala sensizim Acı ise aynı bazen daha derin ama alıştım.
Acıya özleme alıştım.İnsanlar her şeye alışabiliyor bende alıştım...Ne kadar enteresan varlıklarız..
Ama hala bir hayrını görmedim  yaşamamın yada görmek istemiyorum ve  hala bu duam geçerli hala aynı duayı ediyorum...
Dört sene geçti...
Belki de gelecek için güzel bir planı vardır  Yaradanın diyelim..
Bu en azından biraz daha katlanmamı sağlıyor...
İnsanların hayatları gerçekten zor..
Çok kötü şeyler yaşayabiliyoruz ve biz buna katlanmak için sınav diyoruz...
Bu biraz daha hayatın çekilebilirliğini sağlıyor sanırım..
Kimsenin acısını kimsenin düşüncelerini de değiştiremeyiz çok fazla ve herkese kendisi kadar ağır gelir taşıdıkları yükler...
Bunu hepimiz biliyoruz..
Konumuz ise Baha.. onsuzluğun dördüncü senesi...
Nasıl bir çocuk olurdun acaba şuan yaşasaydın lisede olacaktın eminim seni okutabilmek için elimden gelenin fazlasını yapacaktım...
Senle hep iletişimimiz çok iyi oldu olgun bir gençliğin veya ergenliğin olacağına emindim..
Şimdi ise sadece hayalini kurabiliyorum..
Bazen bir film açıyorum sen varmış gibi izliyorum aklımdan senin yorumlarını geçiriyorum...
Bunu en çok bu zamanlarda yapıyorum..
En sevdiğim özelliğinde sevdiğin filmleri hiç bıkmadan tekrar tekrar izlemen işin garibi o filmlerde kendini izlettiriyor..
Peki  9 yaşındayken biyografi tarzında olan filmlere ilgin ?
Sana hayran olmamın sebeplerinden biriydi..
Evet sana hayatı ben öğretiyordum anlatıyordum,konuşuyorduk ama  senin düşüncelerinde karakterin oluşuyordu buna ben fazla müdahale etmedim..
Mesela beslenme çantana ben yemek koyardım sen ise hepsini arkadaşına verirdin neden çünkü yemeği yokmuş...
Sen aç gelmiştin eve... Ben mesela bunu öğretmedim sana bu sende olan bir şeydi seni özel yapan şeylerden ve orada sana öğrettiğim şey yarısını vermen en azından bir sonrakinde eve aç gelmedin ve arkadaşının da karnı doydu en azından bende beslenme çantana biraz fazla yemek koydum...
Sana yemek yapmayı özledim ..
Baya zaman oldu yemek yapmayalı senin için hep düzenli yemek yapardım..Yapmaya çalışırdım..Ama sen genede makarnayı çok severdin ..
Her sabah kahvaltında  zamanla sayısı yükselen üç zeytinleri bitirmen için elimden geleni yapardım..
Kestane balını sana yedirmek için peşinden koşardım hasta olma diye be çocuk..
Ama pek işe yaramadı seni benden alan bir hastalıktı..Zaten hiç bir zaman hayatımızda ki insanlar bize sonsuz yaşayacaklar güvencesi ile verilmiyor..Hayat bize her gün insanların zamanı geldiğinde aramızdan ayrıldığını bize hatırlatıyor ..En başta bunu kabul etmek lazım..Senin zamanın biraz erkenmiş yapacak bir şey yok özlemekten başka ..
O kadar çok özledim seni ...
Uyku zamanın geldiğinde battaniyeni alıp yanıma gelmeni özledim hadi uyuyalım diye ..
Yanıma gelip sarılmanı.. sen,ben,battaniyen ve bayfare ile uyurduk.. 11 sene boyunca bunu yaptık şimdi ise 4 senedir yalnız uyuyorum...
Madem gidecektin niye girdin hayatıma demek isterdim ama iyi ki girdin be çocuk iyi ki ablan oldum iyi ki sen ben kardeşim oldun..Sesin... Gülüşün ...İyi ki Ablalık,Annelik anaçlık nasıl bir duygu bana bunu öğrettiğin için çok teşekkür ederim..
İyi ki En güzel hikayem oldun..
İyi ki seninle şımardım..
İyi ki seninle ağladım..
İyi ki seni yaşadım ..
İyi ki seni çok sevdim...İyi ki en sevdiğimin yanındasın şuanda ..
Bilmiyorum daha sensiz ne kadar sene geçecek ama sen hep En güzel hikayem kalacaksın ve senin için daha çok mutlu olacağım ...
Sadece bu zamanda üzüleceğim ..Çünkü  sensizliğin acısı da çok güzel bir duygu gerçektin en azından bunu hissettiriyor ...
Seni seviyorum Baha Köse Sarica...
Baharın Bahası .....
Huzur içinde uyu ...Hep benimlesin ve hep seninleyim...



15 Ocak 2020 Çarşamba

Bir sorsak mı ?

Kafandaki düşüncelerde boğulma..
Yapma bunu..
Bir insan bir insanı olduğu gibi sevmeli..
Kafasında kurduğu gibi değil..
Hiç bir zaman bir bedenden ibaret olmadık elbette ilk görünüm her zaman görsellikten geçer.
İnsanların tiplerinden hoşlanırız..
Tanıdıkça aslında ne kadar boş bir şey hissettiğimizi anlarız..
Yok şu şöyle ..
Yok bu böyle..
Yok onun huyu..
Yok onun suyu diye diye kafandan uzaklaştırma sevgini, şefkatini, hislerini duygularını yok etme.
Bir odaklan ne hissediyorsun..
Ona başkası dokununca ne hissedeceksin?
O yokken daha mı iyisin o zaman o yolu seç..
Onu başkasıyla görmek istiyorsan..
Onu yanında istemediğinden eminsen eğer..
Onunla bir hayatın olmayacağına eminsen ...
Çünkü her bir seçim hem kaybediş hem de bir kazançtır..
Hem şanstır hem de pişmanlıktır.
Cesaretli olmaktan geçiyor yol..
Onu gerçekten tanımadan kafanda şekillendirme..
Kavgalar olacak, tartışmalar olacak bazen de çok mutlu olacağın anlar yaşanacak.
Ve bu anlarda anlaşarak ve sonunda sarılarak çıkarsan başarırsın ama vazgeçip olmuyor dersen de eğer denemeden o zaman kaybederiz işte... Çabuk pes edersen de kaybedersin...
Çok düzgün bir yol olacağını sanıyorsan eğer en başta kaybedersin..
Sorunsuz geçmeyen bir zaman biçimi maalesef hayatımızda yok.
O yüzden zaten sorunlu sorunsuz zamanı geçirdiğin kişi önemli ve  onunla bu zamanları yaşamak istiyor musun?
Ben bu soruyu ilk defa sormuştum kendime ve evet demiştim..
Yaş ilerledikçe kendini daha hazır hissediyor insan sanırım..
Oysa ki sonsuza kadar kedilerimle yaşamayı planlıyordum.
Hep sonradan gelmesin aklın başına çünkü sonralarımız olmayacak bir bakacaksın o sonralar kalmayacak..
Bencilliğine yenilme kendini kibrine kaptırma kaptırırsan kaybederiz...
Düşüncelerini yargılarını bir nefes gibi aklına geldiğinde bırak gitsin onları aşmanın en güzel yolu az olan zamanımız ..
Bir gün bana gene öyle bakacaksın diye çok korkuyorum..
O yüzden bazen görüşmek istemiyorum hatta çoğu zaman ama korkumu yenmek içinse üstüne üstüne gidiyorum tekrar etmesin o anlar diye... Sonra boş ver diyorum..
Bir çok zamanı kötü anları kötü anıları bazen de en güzel anları unutamayacağın zamanları belki tutkuları..
Yapacaklar listesini gerçekten onunla yapmak istiyor musun ...
İşte bir insanı hayatına almadan önce bunları bir sor...
Gerçekten yaşamında bunları onunla yapmak istiyor musun  ? diye...
Yoksa o anları eski objelere gömüp belki de oralarda eskilerde hala yaşıyorsundur....
En iyisi düşünmemek..

Gerçekten insan yaşayacağı hayatı seçebilir mi ?

Bazı şeyler istediğin gibi gitmez..
Çok güzel hayaller kurarsın güzel şeyler olacağına inanırsın ama yerinde saydığını fark edince bir bakıyorsun bu ne amk dünün aynısı moduna giriyorsun..
O modundanda kolay kolay çıkamıyorsun..
Ruhsal olarak yorgun çünkü bide bedensel olarak yoruluyorsun..
Bu sene kendimi nasıl yorduysam grip vücudumu bir türlü terk edemedi sürekli hasta grip yorgun halsiz ee söylesene bu kız nasıl savaşsın ?
Bazen hep böyle kalacakmış gibi hissediyorum..
Gerçekten insan yaşayacağı hayatı seçebilir mi ?
Çünkü seçimim belli baya yorucu bir yol ama ulaşamıyorum o yola çünkü ne yapacağımı bilmiyorum..
Belki de o yüzden..
İnsanın bir hedefi olmaması kötü bir şey bide bir çok şeyi  unuttum yani eskiden ben ne isterdim hatırlamıyorum..
Şimdi biraz hatırladım :)
Bir hedefim vardı ona gitmeyi çok istemiştim ama geçinme derdinden hedeflerine de ulaşamıyorsun ve git gide köreliyorsun..
Sanırım şuanda da bana olan bu..
Körelmek oysa kendime güveniyorum ama yorgunum ikisi bir arada olmuyor işte..
Suyun içine bırakmak istiyorum kendimi o zaman belki hiç bir şey düşünmek zorunda kalmam ..
Düşünceler ne mi ?
Yarın sabah uyanacak mıyım ?
Bir daha ki ay kredi kartının ekstresini ödeyecek miyim ?
Maaşım kiraya önümüzde ki ayda yeter mi?
Ulan nereden bulaştım bu kredi olayına borç biter mi?
Bu ay şu faturayı ödeyeyim diğerini diğer ay ödeyebilir miyim?
işler neden kötü ?
Sosyal aktiveteleri hayatımdan çıkarsam mı tamamen sanki çok yapıyormuş gibi..
iş hayatım nereye gidiyor ?
bu kadar iyi iş yapan insanlardan neyin eksik ?
Bu ay kilo verecek miyim ? :)
Şu ingilizceye devam etsem ödeme olayı beni zorlar mı ?
Ya ingilizceyi daha çok unutursam?
Bu ayda aöf sınavları var bunlar biter mi ?
Çalışmaya kafamda yer yok artık..
O beni seviyor mu ?
Yanlış anlaşıldım mı ?
Ve daha niceleri

İşte daha fazlası gelince yeter diyorum işte sabah uyanmayayım diyorum.
Kim bu kadar ve daha fazlası soruyla yaşamak ister ki ulan bir yerden biraz hayat bana gülsün diyorum üzerine daha çok ekliyor...
Sonra işte olacağına varır diyorum bir şekilde bunun üstesinden de gelinecek ya ben gidicem ya da hayat yolunda gidecek bakalım az olan zamanımız gösterecek ...

8 Ocak 2020 Çarşamba

Bu yol nereye gider...

Nefes alıp vermek.
Al ve ver al ve ver ve şuan bu noktayız..
Ben bunları yazıyorum sende okuyorsun bu seferde böyle bir giriş yapayım dedim..
Bazen böyle çok şey yazmak istiyorum ama o kadar çok şey düşünüyorum ki hepsini toparlayıp yazmak buraya dökmek gerçekten zor.
Bu bloğu baştan sona okuyunca hayatımın bazı ruhsal geçişlerini nasıl bir dönemlerden geçtiğimi görünce bir gülüyorum nasıl da güzel büyüdüm be diyorum..Nasıl da güzel atlattık..
Çok ağladık çok güldük sonunda buradayız ve bunu da aşmışım helal bana diyorum buralarda kendimi baya övüyorum.Dibine kadar hak ettim.
Çünkü insan en başta başkasından çok kendisinin söylemesi lazım.
Aslında her zaman daha çok kendisinden duyması lazım.
Sen kendini en iyi kendini sen tanıyorsun..En iyi halini ve en kötü halini sen çok iyi biliyorsun..
Özellikler hatalarını..
O zaman neden başkalarından duyma ihtiyacı duyarsın ki?
En başta kendine kendin olma sözü verdiğinde hayatında başkasına,başkalarına gerçekten ihtiyacın olmuyor.
Zaman hayat sana doğru olanları doğru olan şeyleri bazen acılı yollardan bazense sen anlamadan hayatına sunuyor..
Her şey senle başlar.
Sen kendinle başlarsın..
Sen kendini sevmelisin aslında en önemlisi kendine yalan söylemeyi bırakmalısın...
İnsanların büyük bir çoğunluğu hayatını kendi kendine kötüleştirmektedir.
Sadece kendine hayatında 2 seçenekten fazlası olduğunu kendini inandırması lazım.Kendini şartlandırma..
Bırak geride kalsın bazı şeyler onlara bakmaktan yarını kaçırma..En doğrusu bu bunu görmezden gelme...Klişe deme!
Hayat bazen senin kendine sunduğun seçenekler kadardır.
Neden kendine daha fazla seçenek sunma yasın ki ?
Acıyı da üzüntüyü de mutluluğu da biz yaşıyoruz bizim hayatımız.
Yani geceleri sen yalnız uyudun..Sen kendinle konuştun
Sen ağladığında tek başınaydın..Ve kendine çok kızdın hak ettim diye bunu hak ettim dedin..En çok kendini sen suçladın peki neden başarılarında da kendine sen bunu hak ettin demeyi unuttun ?
Belki de karnın açken yalnız bir şekilde uyudun..
Belki çok mutlu gözüktün ama için çok yalnızdı..
Ya da çok paran var ama önceden yoktu şimdi onun gücüyle kayboldun aslında nereden geldiğini çok iyi biliyorsun ve seni bu kadar zorladığı için hayata kızgınsın ve yalnız bıraktıkları için insanlara kızgınsın..Şimdi yalandan yere hayatında oldukları içinse küçümsüyorsun..
Aslında insan bu duyguları nedense kendine karşı hissediyor.
Kendinle tanıştığında kendini bulduğunda inan hiç bir şeye ihtiyacın kalmayacak çünkü bir şekilde seni bulacak çünkü onu hayatına çekeceksin..
Yaşamak istediğin duyguyu hayatına davet edeceksin ..
Sadece hayatına davet ettiğin de eğer hala kendini dinlemediysen hala dışarıda ki düşüncelere takıldaysan ve hala kendini bağışlayıp barışmadıysan kendinle elinden bir balık gibi kayıp gidecek...
Ve gene başkalarını suçlamaya devam edeceksin ...
Kendinizi bulmanız dileğiyle..
Kendimi bulma dileğiyle...
Bu yol nereye kadar gider bilmem ama yürüyorum işte ...

Gecenin şarkısını bırakıyorum o zaman ...

https://www.youtube.com/watch?v=-4pwkVpWhuI

İyi aksamalar :)

6 Ocak 2020 Pazartesi

Gül Beyaz gül açarım :)

Bugün biraz hislerden gidelim..
Belki de yaşananlar diyebiliriz..
Şimdi birisine karşı bir şeyler hissedersin ve bu hisler sana doğru bir şeyler olduğunu söyler..
Ya da belkide o an ona ihtiyacın vardır ve hislerin seni ona yönlendirir..
Su içmek gibi veya acıktığında yemek yemek gibi..
Otomatik yönlendirilirsin elinde olmadan bir anda kendini bu durumun içinde bulursun..
Ve karşındakini umursadığın için iyi bir şekilde tanımasını istediğin için ona açılmayı seçersin çünkü baştan bilsin canımı yakmasın dersin..
Çünkü onda senin incitebilecek o gücün olduğunu bilirsin.
O yüzden en baştan açık olursun ki ilerde karşına sorun olarak çıkmasın..
Ve hayatında ilk defa konuşmayı seçersin anlaşabilmeyi seçersin çünkü daha önce hiç bu kadar hazır hissetmezsin..
Böyle duygular doğru insan mı yanlış insan mı? diye düşünmene fırsat belirmeden bir anda o durumun içinde bulursun kendini çünkü artık buna ihtiyacın vardır.Aynı su içmek gibi..
Hayatta da kızdığım nokta şu bari diyorum doğru insan olduğunu bilelim ona göre yol izleyeyim yani ona göre açılayım.Ama hissederken de sonuna kadar öyle hissetmiştim.
Hala öyle hissediyorum ama karşı tarafından senin hislerinle alakası yok.
Onu suçlayamazsın sevmediğin birine neden öpesin neden onun olasın ki ?
İşte durum burada karışıyor..
Doğru hissettiğin insanın kafası karışıksa senin ağzına sıçmakta üstüne yok.
İşin daha da kötüsü kafam karışık sana karşı bir şey hissetmiyorum demekten de korkuyorsa...
Daha vahim konular içinde buluyorsun kendini..
Konuşmalardan benim anladığım ise kızım sen bir hiçsin Aileme layık değilsin ben sadece senle takılırım sonrası olmaz hatta sen hasta bir pisliksin git tedavi ol vs vs  :) :)
tamam tamam abartmıyorum.  tabiki de bunun özeti bu daha yumuşak bir şekilde söyledi...
Ama bildiğim bir şey varsa çok fena kırıldım gerçekten üzülmemek için kalbini kırmaktan korktuğun insan seni paramparça etti hemde zamanlaması tam boktan..
Hayatının amacını kaybetmiş bir insanın bunlar umurunda olmuyor.
Kendini açıklama ve anlatmaya çalışma istediği hiç olmuyor.
Seni zaten bitirmiş bir insana ne anlatabilirsin ki ?
Seni gözünde bu şekilde gören birine ne anlatabilirsin?
İşin garibi hiç kızamıyorum bazen neden böyle davrandıklarını anlayabiliyorum..
Sadece daha normal sözler varken böyle ağır kelimeler ki kelimeler bir silahtan daha tehlikelidir..
Neden bu yolu seçerler...
Bir ilişkiye başlarken hadi evlenelim diye hiç bir zaman başlamadım ilk önce tanımak için başladım konuyu bu kadar ciddiyete bindirip bide ciddiyetsiz bir şekilde bitirmek kötüydü..
Evet artık biliyorum sen O değilsin ..Çünkü O dediğimiz kişi yoktur.Yani öyle bir İnsan yok
Çünkü O insanlar muhteşem olurlar Ve muhteşem bir insan yoktur...
İnsanlar yuva adında bir aile olmak için evlilik adımını atarlar..Karşındakini kusurlarıyla severler önemli olan zaten sıkıntıları kusurları çözebildiğin bir insan ile hayat kurmak..
Bazıları da heyecana kapılır evlilik adında bir cehennem yuvasına adım atarlar..Evlilik aile hiç bir zaman Hayalim olmadı ama hep bir gün muhakkak isteyeceğimi düşünmüşümdür.
Anne olmayı ve eminim ki çok harika bir Anne olacağım ve eminim ki çokta güzel bir eş Çünkü bazı şeylerin o anda ki değerlerini gerçekten çok iyi biliyorum...
Bir daha o güzel anlar olmayacağını da....bu konuda gerçekten zamana bıraktım...
Eğer böyle bir ihtimal varsa bir gün muhakkak olur hayatıma rolünü alır..
Ama hiç bir zaman biriyle tanışırken evet hadi evlenelim düşüncesi olmadı..
Çünkü hiç bir zaman bu yola girmeyeceğim..
En azından artık istemiyorum.
İstediğim şey ise sadece başarı..
Çünkü başka bir şansım yok Çünkü ciddi anlamda tek başımayım.
Yanımda hiç bir zaman biri olmadı ve olmayacakta..O düşünce de hiç bir zaman olmayacağım..
Tek istediğim hayatımda olsaydı en azından tek başıma yürümeyecektim çok yorucu çünkü..
Yorulduğumda dinlenmek için bir durak istedim belki de .. Ama hayat kızım sen teksin bunu bu sefer ağır bir şekilde suratıma vurdu..Sence bir daha bu yola girer miyim?

Kendime gerçekten söz vermiştim 2020 girerken üzülmeyeceğim diye bunu gerçekten yapıyorum..
Ciddi anlamda da başarılı gidiyorum bu konuda sevdim bunu..
Hayattan vazgeçme konusuna gelirsek sonuna kadar bunu istemeye devam edeceğim..
Eğer sahip olduklarımı kendimden önce kaybedersem hiç düşünmeden vazgeçerim..
Bu Dünya'da benden başka kimseleri yok çünkü..
Şimdi onlar en sevdiğim şeyler..
Bakalım Yaradan bunu da alacak mı elimden ?
Onlardan önce gidersem eğer o seçeneğe gelirsem bile pes ederim.
Çünkü biraz fazla yorgunum şimdiden bunun için özür dilerim eğer öyle bir şey olursa gerçekten üzgünüm gittiğim için ama istediğim buydu bunun için belki biraz sevinebilirsiniz..
Ama bunu yaşatırsam üzgünüm bu kadarmış sevgili Yaradan bunu uygun görmüş napalım.
Onun dışında sözüme devam edeceğim.
Sonuna kadar mutlu olacağım.Dibine kadar hemde..
Çünkü hiç bir zaman ciddiye almayacağım..
Hadi bakalım.
Demet Akalın ..
Demiştim ciddiye almayacağıma :)
Başka yazılarda görüşürüz..



2 Ocak 2020 Perşembe

Senin gördüğünü yaşamıyorum ...


Evet bizim şansımız da burada bitti..
Hiç birimizin ailemizi vs seçebileceğimizi sanmıyorum.
Şahsen ben seçemedim sizi bilemem.
Yoksa of fena muhteşem bir ailede büyürdüm.
Ama kısmetim de bu varmış ve sen yokmuşsun..
Acaba hangimiz daha çok mutlu olabilecek ?
Bunu gerçekten merak ediyorum..
Sanıyorlar ki her gün alemden aleme akıyoruz.. Aslında hep öyle olmak istemişimdir ama bir şekilde kendime saygımdan kendime verdiğim sözden yapamadım.. Keşke o kadar basitleştirebilseydim kendimi.. Artık bir önemi o yok o damgayı her zaman yiyeceğim. Sonuçta her zaman siz nasıl görürseniz öyle yaşadığımı sanacaksınız.
Oysa ki zaman her şeyi çözerdi ama  o kadar yoktum ki içinde bunun için bile fırsat vermedin.. Ama hayatına aldın.. Ve Hayatın da biri varken bir başkasını istedin senin şimdi çok mu farkın var sana bunu yapan kişiden.. Deyip sövmeyi isterdim ama zaten sende sebebini biliyorsun..
Sadece cesaretin yok. Bahaneler her zaman daha kolaydır..

Hayatı dram haline getiren sizlersiniz...
Kendimi bildim bileli bir şekilde hep çalıştım Ailemi Kardeşim için Yuva yaptım ona çok düzenli bir hayat sunmuştum...Sırf onun için bir aile olmuştum çünkü ne cesaretse 12 yaşımda bahayı kucağıma verdiklerinde onu koruyacağıma dair söz verdim.
Taa ki onu bu kadar düşünmem yeter diyene kadar elimden alana kadar yaradan..
Ailenin ne kadar önemli olduğunu çok iyi biliyorum.. O yüzden ailemi hiç bir zaman dışlamadım.
Hep yanlarında oldum..
Yoksa çoktan çok farklı bir hayatım olurdu..
En azından bu kadar hayatın beni zorlamasına izin vermezdim. Ki sanırım artık buna izin vermicem.
Ve pişmanlık..
İçimden bir ses diyor ki pişmanlık saracak ama çok geç olacak o yüzden pişman olmayacağım şeyler yapıyorum.. Sonuna kadar hislerimin peşinde dururdum.. Ki artık hissiyat kalmadı bu  gece hepsi bitti ..
En azından hiç bir zaman bir insanla konuşsam bile diğerine o fırsatı vermedim.. Hiç bir zaman saygısızlık etmedim.
Hiç bir insan bunu hak etmez.
Ama sanırım sonuna kadar hak ediyorum.
Hep diyorum ya yapmayın iş işten geçtikten sonra hiç anlamı kalmıyor.
Ve acımayın Acıma ...
Daha kötüsünü yaşayabiliyorsun..
Herkesin yaşadığı kendine zordur.
Ama inan şuan benim için kolay çünkü geçip gittiğini çok iyi biliyorum.
Yaşarken zordu ama hiç bir zaman geride kalmadım.
O yüzden genelde bana güçlü kızsın sen çok zor şeyler yaşadın dediklerinde inan gülüyorum..
Çünkü hayatı hiç zaman o kadar ciddiyete almadım.
Bugün kendime bir söz verdim artık üzülmek yok ..
Hiç bir zaman da birilerine layık olmayacağım..
Çünkü birilerine layık olmak için bu Dünya'ya gelmedim..
Umarım hiç bir zaman beni anlamak zorunda kalmazsınız umarım.
Umarım bu hissettiklerimi hissetmek zorunda kalmazsınız..
Çünkü bugün Bir ben öldü ve artık o tatlı gülen bir bahar yok bugün ona veda ettim çünkü bugün hiç bir zaman öyle gülmeyi hak etmediğimi anladım.
Sabırsızlıkla o gün veda edeceğim günü bekleyeceğim artık hiç üzülmeden ve çabuk olması içinse elimden geleni yapacağım..
Çünkü çok anlamı yok  be hem de hiç..
Ne yaparsan yap insanlar seni görmek istedikleri gibi görecekler..
10 yaşımdan beri bunla uğraşıyorum.. Ve artık istediğiniz gibi görebilirsiniz..
Hiç bir zaman sizin gördüğünüz insan olmayacağım..
Kendi Dünyanızda mutluluklar dilerdim ama hiç bir zaman o mutluluğu anlayamayacaksınız....
Ve Her şey bitti...
Bir ben bitti..
Ve senin gördüğün kişi değilim.....
Çok yanlış tanıdınız ve tanıdın...

Bugünlük bu kadar...
Daha sonra gene yazılarda buluşuruz...

Bunlara da göz atmak ister misin ?

Youtube önerileri !