Translate

Görüntüleme Sayısı

30 Aralık 2019 Pazartesi

Düşünme,Düşünme

,Düşünme ,Düşünme ..
Kim anlamış ki sen anlayasın böyle...
Demiş Teoman çokta güzel söylemiş..

Keşke diyorum şu zamanlar hiç düşünmeden geçse de çabucak bitse diyorum bunu derken bile kendimi düşünürken bulmak peki.
Yani kısaca hayatın her noktasında düşünmek var bundan vazgeçemiyorum.
Zaten vazgeçemezsin doğanda var.
Şu sıralar keşke aşırı yoğun işim olsa diyorum en azından bu sayede bu kadar düşünmezdim.
Niye bu sefer böyle oldum bilmiyorum odaklanamıyorum hiç bir şeye...
Geçeceğine inanıyorum umarım beni benden almadan geçer.
Bugün yılbaşı yakın olduğundan dolayı senle olan anılarım sürekli aklımda..
Çok dua etmiştim yılbaşını senle gireyim diye bu sayede 1 sene daha senle geçirebilirdim.
Çünkü buna inanıyordum nasıl girersen o sene öyle geçer ama işte gelelim öyle olmadı seninle son yılbaşım 2016 senesi oldu..
Ah o gülüşün yanımdan ayrılmayışın o kadar özledim ki yanımda uyumanı sarılmanı bana güvenmeni ..
Sonuna kadar yanında olurdum en sonuna kadar.
Ama son bu kadarmış işte.
4. sene ya neden bu kadar zor gelebilir ki alışmış olmam lazım artık diyorum.
Sonra sen be çocuk o kadar özeldin ki o kadar güzeldin ki seni nasıl unuturum ?
Söylesene çocuk senin yokluğuna nasıl alışırım ?
Seni bir daha ne zaman görebilirim ?
Ne zaman sarılabilirim ?
Ne zaman sesini duyabilirim ?
Ne zaman beni huzurla dolduran gülüşünü görebilirim ?
Daha ne  kadar bekleyeceğim  hiç bilmiyorum....
Ama ben sana hiç veda etmek istemedim gitmeni hiç istemedim .....
Demek sensiz yaşayabilecek kadar güçlüyüm bu yüzden sınanıyorum ilerde acaba iyi ki beni sınadın diyecek miyim ?
İyi ki beni onsuz bıraktın diyecek miyim ?
Bu bomboş dünyada anlam bulacak mıyım ?
Evet  şu sıralar sana fazla kızıyorum Yaradanım ama sen beni anlıyorsun onu biliyorum...
O kadar şey yaşattın ama onu benden alışın hiç adil değildi o hastalığı onun kafasına yerleştirmen hiç güzel bir fikir değildi.
Keşke bunu yaşatmasaydında başka şeylerle sınansaydım..
Biliyorsun daha önce o kadar daha beterlerini yaşattın ama hiç kızmadım anladım ama bunu hiç anlayamadım....
Bir gün anlar mıyım dersin ?
Ah yazmak o kadar güzel ki konuşmaktan anlatmaktan daha güzel ama lütfen yeter ağlamayayım artık çok fena sulu göz oldum valla ben bile bu kadar olduğumu bilmiyordum...
Rüyalarda buluşma üzere...
Aşağıya bırakıyorum linki..

https://www.youtube.com/watch?v=MD-A_dKSwZc

29 Aralık 2019 Pazar

İçimdekilerden bir parça ...

Bir geceye daha merhaba ...
Sanırım bu sıralar tek iyi gelen şey yazmak olduğu için şu sıralar biraz fazla yazabilirim.
işin garibi bu sayfayı açarken kendime bir söz vermişim.
Hiç bir şeyi silmeyeceğim diye ve öyle de yaptım bazen geçmişe gidip okuduğumda neler yazmışım diyorum.
Çok saçma şeyler ama iyi ki yazmışım diyorum.
Çünkü o saçma duyguları o anda hissetmişim ve yazmışım bu güzel bir şey yani hoşuma gidiyor.
Şimdi gelelim içimdekilere..

Şuan sadece bir kadeh kırmızı şarabı doldurdum Teoman müziği eşliğinde içmek çok güzel.
Ve gerçekten hem ucuz hemde güzel şarap seçmişim sevdim bunu.

Nasıl hissediyorum ne hissediyorum bilmiyorum.
Çok öfke var bu beni yanlışa çekiyor kontrol etmeye çalışıyorum ama bu  zamanlarda kontrol etmek gerçekten zor.
Eğer sen kendini sevmezsen sanırım kimse seni sevemez.
Sanırım böyle bir şey var ve bir nevi doğru sanırım bu hatayı yapıyorum.

Sanki hiç sevilmeyi hak etmiyormuş  gibi düşünüyorum.
Çünkü hiç bir zaman bir adam tarafından sevilmedim.Ya da öyle düşünüyorum ama küçük bir çoçuk tarafından sevildim bunu  da yaradan çok gördü ki yanına aldı.
Bugün bir konuşmadan bahsedeyim.
Benim bir babam var doğal olarak ama hiç  bir zaman bir baba profili olmadı hayatımda..
Yani bir erkek nasıl sever hiç bilmiyorum.
Sahiplik duygusu ne hiç bilmiyorum ve bunu hiç aramamıştım.
Sonra bir telefonla görüştüm babam kanserdi yani şimdi durumu idare eder sonuçta herkes bir gün ölecek ama konuşmada benim için emekli olduğu geçti..
Eğer bir şey olursa kızıma param kalsın demiş emekli parası çünkü başka hiç bir şeyi yok..
Düşününce onca kötülükler yapıyorsun..
Biz bunlar yüzünden çok zor hayatlar yaşadık ama ölüm zamanı yaklaşınca pişmanlık geliyor akıllarına belki en başından hayatımızda olsaydı sahip çıksaydı.
Ben hiç bir zaman bu kadar kırılmazdım.
Belki hiç bir  zaman bu kadar ağlamazdım.
Hayatıma giren erkeklerde bunu yapıyor.
Sanırım çekiyorum.
Hayatındayım işte yanındayım yanında olmak istiyorum ama saçma sebepten bitiyor.
Ve tamamen bitince pişmanlık oluyor ama iş işten geçiyor.
Artık kafayı yiyorum gerçekten öyle hiç iyi değilim yanlış zamanlarda yanlış insana bulaşıyorlar işte.
Sadece huzur istiyorum cesaretin yoksa girme hayatıma bu kadar basit.
Sonra seni üzmek istemiyorum diyorsun denemeden bunu söylüyorsun
Daha iyisi olmak varken baştan bitirmek çok saçma geliyor işte.

Artık yapamam ki ben bir daha bir adama açılamam sanki çok yaptığım bir şeymiş gibi..
Benim gibi hayat yaşayanların yolu belli neden o yolları seçtikleri açıkça belli başka bir yol seçmelerine izin vermiyorsunuz..
O yolu seçmemeye çalışıyorum..
Kalbimin kırıklarını çöpe atmaya çalışıyorum..Ama yorucu..
Yargılarınızın düşüncelerinizin sizi üzenlerin hepsinin ağzına sıçayım bu kadar yani
Geçmişiniz yüzünden yargılayacı olmayın ama ben o kadar şey yaşadım hala her insan farklıdır diye düşünüyorum..
Çünkü öyleler...
Hissedilenler gerçekten güzel ama her şey bitiyor işte..
Gerçekten cesaretim olsa da gerçekten bitirebilsem diyorum..
Ama bir tarafım yemiyor..
Eninde sonunda zaten bitecek bari sonunu göreyim diyorum.
Belki bir ihtimal daha vardır diyorum.
Umarım doğru düşünüyorumdur.
Bu Gecelik bu kadar...
Bu da link
https://www.youtube.com/watch?v=o6bvwTzcn68&t=1477s

Başka gecelerde görüşmek üzere...


23 Aralık 2019 Pazartesi

Lanet bir dönem....

Daha ne kadar yapabilirim bilmiyorum..


Lanet olası 4. seneye giriyorum ama bunu hiç istemiyorum birinci,ikinci,üçüncü diye sayardım ama dördüncüye girmeyi hiç istemiyordum..
Ama giriyorum sensiz 4. senem olacak be Baha ve ben artık katlanamıyorum bu dört lanet senede hiç bir boku düzgün yapamadım gibi hissediyorum.

İlk sene bitmeliydi neden bitmedi neden buraya kadar geldi anlamıyorum saçma sapan durumlar yaşayayım diye mi ?Hala bomboş yaşıyorum bir anlam vardır diye bekledim ama yok hiç bir şey bulamıyorum..
Yeteri kadar iyi insan oldum ama yeter bir boka yaradığı yok. Hayat bir şekilde seni o bok çukuruna çekiyor ve oraya doğru gidiyorum benden bu kadar daha fazla daha iyisi için çabalamayacağım çünkü bu lanet 4 senede acım hiç dinmedi seni daha çok özledim ve hala sana kavuşamadım ben artık istemiyorum ben artık böyle olumsuz duygular hissetmek istemiyorum neden sürekli geldiğim nokta bu bilmiyorum.
Ben 5 sene öncesine dönmek istiyorum.
Senin olduğun zamana gerçekten yaşadığımı hissettiğim zamana ben sensizliği hiç düşünmedim istemedim neden bununla yaşıyorum ki ?
Hayatımda tek gerçek olan sevgi ve değeri sendin şimdi ise boş  ve olmuyor.
Yorgunum çok  5 sene öncesine dönüp işten eve gelip sana sarılmak istiyorum seni dinlemek istiyorum okulda neler yaptın anlat. Basketbol oynayalım söz hep yenileceğim sana yeter ki mutlu ol Sabahtan akşama kadar pizza yiyelim en sevdiğin lahmacunu yiyelim.Gıcık olduğun şeyleri anlat bana o bilgisayar oyunlarından bahset telefon iste benden söz alacağım hemen alacağım sana o telefonu yeter ki sağlıklı ol o zamana dönelim o lanet tümör kafanın içine girmemiş olsun sende toprağın altında olma çünkü ben buna katlanamıyorum.
DAHA FAZLA KATLANAMIYORUM artık inanmıyorum da neredesin ne yapıyorsun ne gerçek onuda bilmiyorum artık çünkü bu kadarı olmaz çok fazla kötü şey yaşadım ben dayanma noktam sendin ve sende gittin şimdi inancımda gitti..
Nefret ediyorum seni kaybettiğim bu zamandan elimden kayıp gidişinden hiç bir şey yapamadım gitmeni seyretmekten başka o yüzden nefret ediyorum bu zamanlardan hayatımdan silmek istiyorum ama yok gene yaşıyorum gene seni kaybettiğim zamanları yaşıyorum...

Gelelim işin sonucuna seni o toprak altından çıkaramıyorum.
Hayatıma son veremiyorum.
Ama en azından yazabiliyorum öfkemi kızgınlığımı ve en önemlisi artık ağlayabiliyorum...

Bu da hayatımın en lanet olası dramı..
Acıma sakın Bu durumu daha kötü yapıyor....
Okumayı seviyorsun ki buradasın oku geç işte...
Bunlar benim hissettiklerim ve ben bunlarla yaşamak zorundayım...

21 Aralık 2019 Cumartesi

Küçük bir hikaye anlatmaya geldim..

Merhaba Sevgili okuyan;

Bugün küçük kısa bir hikaye anlatmaya geldim.
Kısa ama benim canımı acıtan bir hikaye oldu aslında ben böyle düşünmemiştim ama böyle oldu yani zaten hiç bir zaman hislerine göre olmazmış ...
Bunda da vardır bir hayır diyemiyorum o zaman neden bu hisler var ?Neden bu Dünya ?
Neden yanlış insanlara böyle şeyler hissedip kalbimiz kırılıyor ki ? Yaradan neden buna izin veriyor ki ? Sınav deyince bir gülesim geliyor...
Evet bir kalp kırıklığı bu hikaye mutlu sonlar olmayacak anlaşılan çünkü bir daha böyle bir şans olmayacak..
Gelelim hikayeye...


İlk gördüğüm zamandan bahsedeyim tarih veremem ama anı hatırlarım hiç bir zaman tarihle aram iyi olmadı çünkü..
Hayatımda bir bitirmişlikten bir başlangıca geçmek istiyordum artık buna hazır hissediyordum.
Belki de fazla hazır hissettim hatam buda olabilir..
Yeni bir eğitime başladığımız zaman sınıfta bir enerji vardı ondan bana gelen ama hiç dikkatimi çekmeyecek belki de hiç bir zaman tanışma fırsatım olmayacak biriydi çünkü evlidir diye düşündüm... :)
Konuşmalara başladıkça ses tonunu duydum kalın değişik bir ses tonu var ama titreşiminde beni etkileyen bir şey vardı.
Yorucu ses tonu var ama ben onu hep dinlerdim bana o hissi veriyordu.
Bir kaç defa uzaktan izledim onu tanımaya çalıştım bazen hiç önemsemedim aklımda  hiç bir zaman bir ilişki vs yoktu sadece izledim...
Sonra bir gün kantin katına çıktık bir çay içmeye tabi bir arkadaşımız  daha vardı.
Sesi o gün titrekti ama elleri de sonradan anladım ki fazladan kafein, çay içerken konuşmaya başladık kantinin teras kısmında konuştukça daha pozitif düşünmeye başladım ne konuştuğumuzun önemi yoktu uzun süreden sonra bir insanı dinleyebilirdim.
Bir de gözlerinde derin bir bakış vardı.
Yüzünde yara izi işte oradan öpmek istedim..
Ama bir dur dedim çok doğru bir yol gibi hissettim sonra ki derslerde kitabımı evde unuttum ya da bıraktım..:)
Onun yanına oturdum. Titreyen elleriyle bir şeyler yazışını not tutuşunu bir şeyler anlatışını sanırım saniye saniye izledim bence yapmamalıydım.Yapmak iyi bir fikir değildi..
Hızlı bir giriş yapıp ben yürüdüm sosyal medya konusu açılınca twitterdan ekledim umarım yazar diye de bekledim..
Ama yazmadı şimdi anlıyorum sebebini...

Aslında daha çok anlatmak istiyorum her detayına girip onu yazmak istiyorum ama başka bir yere yazacağım ..O yüzden fazla derinden girmeden hikayeyi bitirmeye çalışacağım.Kısa kısa..


Saçma sapan videolar bulup ona gönderdim ki muhabbet başlasın ama gene başlamadı.(işte burada ben kaşınmışım bırak işte istemiyor gemi adamı)
Bir gün suratı asık kursa gelince içimde ki anaçlık duygusunu fena tetikledi ki benim hayatta yazmam ama yazdım çünkü ona doğru çekildim ve aslında hayalinin gemi olduğunu öğrendim.
İşte burada anladım aslında buraya ait olmadığını ama bende ait değildim. Özelilikle bu Dünya'ya umarım benim kavuşmam fazla uzun sürmez.
O yüzden kendimi geri çektim artık yürümüyordum ama sana olan o enerji bitmedi bir gün kahve teklifi ettim dört kişiden kaldık senle ben ...
Orada anlattın bana hayatının değiştiği noktayı seni etkileyen noktayı...
O an kaderinden yalanları geçmişi silmek istedim.
Yüzündeki acılardan öpmek istedim inan daha çok zaman olsa ki vardı bir ömür dinlerdim seni..
Ama aklında gitmek vardı hatam buydu işte gitmek isteyen bir adamın hayatına girmek
Arkadaşlarla birlikte gittiğimiz o kulüpte de sadece senle orada sabaha kadar olmak istedim bir ara kıskandım sonra dedim boşver gidecek dedim.Bu adam GİDECEK.. o an boş verdim...
Orada bir yol çizmiştim girmeyecektim hayatına Nasıl oldu neden bilmiyorum sonrasını hatırlayamıyorum
Kaçarken kendimi sende buldum bir anda oldu git gide kanıma girdin gemi adamı deli gibi kıskandım.
Kıskanmak neymiş onu anladım yanımdayken hayatında bağ olmayan bir insanı kaybetme korkusu sardı..
Hiç üzülmeni istemedim.
Bana bekle dersen beklerdim.
Sen anlattıkça dedim kendime üzemez sin sen bu adamı buna hakkın yok dedim.
Kendime söz verdim o an hiç bir zaman seni üzmeyeceğim.
Ama sen üzdün be adam öyle böyle değil 1 aylık bir ilişki 1 ömür gibi geçirdim.Resmen bir yangının ortasında kaldım.
Belki de duygusal bir ay sezonun dayım onunda etkisi vardı ama ben ilk defa böyle açıldım.
konuştum ama en önemlisi anlaşıldım en önemlisi buydu..
Ben gerçekten doğru bir yerdeymişim gibi hissettim.
Ben ilk defa ailem olacakmış gibi hissettim..
Yüzünde kayboldum ve şimdi buldum sende ki o yanımı ve sanırım sen başka yol yok dediğin için aklında gitmek olduğu için o beni öldüreceğim.
gömeceğim en derine hiç bir şekilde çıkamayacak..

ve daha çok kızdım çünkü en çok kendime nasıl yaptın neden yaptın diye neden bir anda böyle değer verdin diye sonra da evrene kızdım çünkü bunu mu hak ediyorum diye bu kadar doğru iken bu kadar nasıl yanlışa çektim çektik nasıl görmedim sevemeyeceğini polataniğe döndük.
Hayatım o kadar zorken saçma bir yangının ortasına girdim.

Aslında sonra anladım hiç bir zaman bu olmayacak o yüzden buraya yazıyorum.
İşte bu yüzden o yanında huzur içinde gülen insanı öldürdüm.
Bir daha hiç bir zaman böyle bir şeyler hissetmeyecek çünkü..
İşte dedim belki de hayatına bu yüzden girmiş farkına varman için o güzel şarkılar söylediğin anlar sondu o yağmur sondu..
Bu anılar bu gerçeklik hissi sondu..
Bir daha hiç bir zaman olmayacak.
Çünkü bir daha hiç bir zaman izin vermeyeceğim..

Bunu bende hak etmiyorum ve bunu hiç bir insan hak etmiyor..Bu duyguların aslında hayatımda yeri yok bunu hak etmiyorum.
Kader buna izin vermiyor ama kader yanış insanlara doğru duygular beslemene izin veriyor ondanda kızgınlığım.


Ve evet gemi adamı yolun açık olsun hayatından kısa vadeli bir Bahar geçti önemsizdi..
Hayatında mutluluklar umarım benim hiç bir zaman görmediğim bir yerde bir zamanda çok mutlu olursun çünkü görürsem dayanamam kendimden daha çok nefret ederim...

Her zaman yalnızdım ve böyle olmaya devam edecek bu sondu...
Hoşça kal güzel hissettiren duygular artık tamamen bu hikayede kal dahası yok....


17 Aralık 2019 Salı

Güçlü ol be kızım demeye geldim.




Bazen böyle her şeyi saklamak istersin ama bedenin o kadar yorgundur ki artık buna izin vermez...
Beni tanıyanlar az çok neden artık bu ruh haline girdiğimi anlayabiliyor.
Zaman geçtikçe alışmış olmam lazım ama hiç öyle olmuyor sanki daha çok zorlaşıyor gibi..
Yoruldum artık böyle aynı şeyleri duymaktan.
Tekrar sabah olmasından ve sonra tekrar akşam olmasından bir insan neden bunlardan bıkar ki ?
Hayır yaşam sevincimi kaybetmedim.
Sadece fazla özlem yüklüyüm...
Biraz da fazla şansızlık
Neyse ki Ocaktan sonra biraz kendime geliyorum.
Bugünüm nedense sakarlıkla doluydu ve odaklanamadım hayata ...
Kafamın içinde bir şeyler var ama ne çözemiyorum.
Bide sorma ki gene hayatımda bir şeyler için adım attım.
Birinden hoşlandım ama birisinden 'O' olduğu için hoşlanırsın ya böyle öyle bir hoşlanma...
Tek başıma hayata devam ediyordum nereden çıkıyor neden ihtiyaç duyuyoruz birine hiç bilmiyorum.
Ama doğru gibi hissediyorum.
Doğru ne demekse artık...
Ama tecrübeler yaşantılar çok korkutuyor.
Lan diyorum bak kaptırma kızım kendini ama bir yandan da ya sonuna kadar yaşa boş ver gitsin
Nede olsa yarın ne olacağı belli değil derken şimdi kaybetme korkusu sardı.
Kontrol edemediğim için belkide...

Sevgili ruhum derin nefes al ver...
Bugün sabah makyaj yapamadım ağlamaktan neden ağlıyorum bilmiyorum ama bence havalardan :D
Balık burcu olduğumla alakası yok lütfen oraya bağlamayın artık iyi özellikleri benim olabilir ama kötü özellikleri sizin olsun...
Çünkü alakası yok yani lütfennn

Bu duygu yüklenmeleri geçecek elbet buraya kendime güçlü ol be kızım demeye geldim.
Daha ne kadar olabilirsen ol evet biliyorum korkutucu ve gelecek zor gözüküyor ama yaparsın sadece yalnız olduğun için zor oluyor..
Ama yapacaksın ve yaptım diyeceksin...

İyi Geceler...

14 Eylül 2019 Cumartesi

Güzel rüyalar o zaman

Selam tekrardan :)

Hiç rüya gördünüz mü ?
Sorumu bu ?
Tabi ki der gibisiniz :)
Ama bu rüya hani hep kendini tekrarlayan rüyalar.
Küçüklüğünüzden kalan rüyalar.
Yaşımı hatırlamıyorum hep bir rüya görürdüm ve bunu sürekli farklı şekillerde görürdüm.
Rüyalarımda hep uçardım küçükken gökyüzünde süzülürdüm nefes aldığımı hissederdim.
Ayaklarım deniz kızı kuyruğu gibi içe doğru ayak çırpardım. Bu sayede hep uçardım.
Ama bulutları geçmezdim.Onun üzerinde kalırdım ama istediğim her yere giderdim.
Bu rüyalar seri gibiydi sürekli bunu görürdüm yorulurdum bir kuş gibi dinlenirdim sonra gene devam ederdim.Üzerimde pijamalarım olurdu ama :) Sanki hiç uyumamışım yataktan kalkar ve başka alemlere uçar gibiydim.
Ve gerçekten çok mutluydum.
Nedense gece yarısı bu rüyalar geldi aklıma hemen yazmalıyım dedim.
O rüyalarda kendimi farklı hissederdim.Huzurlu,mutlu ve güçlü hissederdim.Çok özlüyorum o hisleri...
Yanıma tanımadığım yüzlerini bile hatırlamadığım insanlar alırdım onları istedikleri yerlere götürürdüm.
Bana inanmazlardı insanlar bende  inandırmak için uçmaya başlardım bunu yapabilen  tek bendim rüyalarımda  sanki gerçeklik hissi veren rüyalardan muhakkak sizinde hayatınızda olmuştur bu tarz rüyalar. ..
Anlamı neydi acaba neyin etkisinde kaldım sürekli ara ara kendini hatırlatan bu rüyaları görürdüm.
Mesaj neydi yada bir anlamı var mı ? Hiç düşünmedim.
Sonra büyüdükçe Hep gene böyle kendini hatırlatan denizlerle ilgili rüyalar görürdüm.Büyüyünce rüyalarda değişiyor artık..
Hep deniz taşar ve Dünyanın yarısını o su yutar yüzme bilmeyen ben yüzmeye başlardım
Ama sonunda gene boğulurdum..Ve nedense ev hep denize sıfır bir ev olurdu dalgaları hissederdim ve bir korku duygusu hissederdim.
Ne kadar denesem de sonunda boğuldum ve uyandım.
Acaba bunların bir anlamı var mı ?
Bu rüyaları neden görürüz Evren veya Yaradan bir mesaj mı veriyor ?
Bunlar bu gece bu saatte aklıma geldi..
Oysaki uyumayı isterdim.
Güzel hayaller kurup gerçekmiş gibi bir gece o hayali yaşayıp uyumak çok iyi hissettiriyor.
Sanki başka evrende yaşıyormuş gibi Balık burcu olmanın artıları sanırım.
Sonra zaten sabah oluyor ve koşuşturmalar başladığında bugünü unutuyorsun ta ki akşam olana kadar sonra yatağa girdiğinde tekrar aklına kurduğun hayaller geliyor ve bir umut diyerek tekrar o hayallerle uyuyorsun.
Bazen rüyalarında da bu hayaller oluyor ve güzel hissettiriyor...
Bahayı kaybettikten sonra bu son 4 aydır tekrar bunları yaşamaya başladım.
Sanırım artık hayallerim ve umutlarım var yaşam için çabalıyorum en azından....Bunu nasıl başardım fikrim yok :) iyi bir şey sanırım.
Bu arada Bahacık seni çok özledim ve çok seviyorum.
Rüyalarda buluşmak üzere...
Hey okuyucu buraya kadar okuduysan teşekkür ederim.
Umarım güzel rüyalar görürsün ..
İyi Geceler ... :)



11 Eylül 2019 Çarşamba

Saçları saçlarıma ...

Saçları saçlarıma..
Gözleri gözlerime..
Elleri ellerime değen bir sen olsannnnnn (zaten her zaman yanlış söylerim.)

Bu sefer böyle başlamak istedim.
27 yaşımı bitireceğim az kaldı.
Gelecek kaygısı bir şeyler yapma arzusu her türlü batışa hazırım.Şu sıralar biraz risk alıyorum ama nedense biliyorum ki bir şekilde çıkacağım hangi şekilde ya da nasıl bilmiyorum.
Ama bildiğim bir şey varsa bir şeyleri başaracağım.
Ah be hayat sen mi yapıyorsun başkaları mı bilmiyorum ama fazla üzerime geliyorsun.
Tek başına bir şeyleri yapmak gerçekten zor.
Ama sonunda tek başıma yaptım diyeceğim.
Her an her saniye kafamda bir şeyler yapma düşünceleri geçiyor.
Sanırım deliriyorum :D 
Yada çok yaklaştım..

Bazen bir noktaya gelirsin.Öfke dolusundur.Çevrendeki insanlara Annene Babana bir beceremediler.
Özellikle benim Annem Babam ...
Bir beceremediler ebeveyn olmayı aslında en başında ihtiyacım olan şey gerçekten mantıklı, sorumluluk bilincinde olan bir ebeveyn  Çocuk gibi davranmayan bir Anne (hiç çocuk olmadıysa yapacak bir şey yok buna da alışıyorsun ) ve Aile kendini güvende hissetmek..Hissede bilmek evet hissedebilmek sanırım en büyük sorunum bu hiç bir zaman güvende hissedemedim.Doğumumdan bugüne kadar güven duygusu nedir tam anlamıyla bilmiyorum.O yüzden de fazla korkutuyor birilerine güvenmeye çalışmak.
Buda hayatıma başarısız ilişkiler olarak geri dönüş yaptı sanırım ....
Benim gibi  kopuk aileye sahip olan insanlar ya daha çok dağıtmayı seçer ya da erkenden büyür ister istemez bir olgunluk gelir üzerine.
Tekrar seçme şansım olsaydı sanırım dağıtmayı seçerdim.Çünkü hala neden toplamaya çalışırken hayatımın içine ettim hiç bir fikrim yok.
Belki de etmemişimdir.Belki de bunun gerçekten çok iyi bir sebebi vardır.İşte bunun cevabını bilmiyoruz ve bunu zaman söyleyecek.. yaşatacak...
Neler yapabileceğimi zaman gösterecek ...
2019 da kendime bir çok hedef koydum ve bu hedeflerin %90 oranında yaptım bu çok güzel bir oran özellikle benim hayatım  için...
Ve 2020 yaklaşıyor işte 2020 benim senem olması için elimden gelenin fazlasını yapacağım.
Çünkü daha fazlasını hak ediyorum.
Hak ediyorsunuz.Çünkü hiç bir zaman bir insan kötü bir şeyleri hak etmez ama yaşanır bir şeyler. Bunu kabul edip devam ettiğinde pes etmeden yaşamaya işte hayat o zaman senin yanında olduğunu anlıyorsun.
Neden çakıllarda kayıp düştüğünü anlıyorsun.
Neden canın yandı anlıyorsun ve inanır mısın buna iyi ki diyorsun.
İyi ki üzüldüm diyorsun.
Aslında seni sen yapan şey senin yaşadıkların.
Ne kadar üzüldü isen o kadar güçleniyorsun.
O kadar olgunlaşıyorsun.
Ve hayata farklı bakıyorsun bu gerçekten yaşamını etkiliyor...
Sadece az kaldı bir şeyler için biliyorum...
Sonunda bir fotoğraf makinem ve bir bilgisayarım var...
Ve yarın gidip fotoğraf çekeceğim hayatı kendi bakış açımdan size göstermeye çalışacağım yani burada paylaşacağım...

Bugünlük bu kadar yeter dediğim gibi artık hep buralardayım :) ......

8 Eylül 2019 Pazar

Çok şükür O zaman ...

Merhaba ;

En son 2018'de yazmışım.Çok fazla dolduğumu fark ettim.
İnsanın konuşacak içini dökecek arkadaşı olamaması kötü.
Arkadaşlarım var elbet ama dinleyen arkadaşım yok sanırım..
Zaten artık bende dinleyemiyorum..Bu arkadaşlık konusuna çok girmemek en iyisi..
Harika bir dost ve arkadaş olamadığım için neden diye sorgulamamak lazım...
Sonuç olarak buradayız ve gene yazıyorum özgürce nasıl istersem kimse ah vah demesini duymadım sen güçlüsün demesini duymadan özgürce nasıl hissedersem o şekilde buraya yazmayı seviyorum.
Çünkü burası özgür burada istersen okursun istemezsen yukarıdaki kırmızı renkteki çarpı kutuçuğa basarsın istersen de biraz olsun beni anlamış olursun...
O zaman haydi başlayalım....

Evet geldi gene sonbahar.. Sahi gerçekten benim için sonbahar mıdır ?
Olmasını isterdim bir yanım ise daha dur daha çok sonlar var belki birini seversin diyor...
Sabret diyor belki gerçekten çok derinden hissedersin yaşamayı diyor.
Sahi gerçekten hisseder miyim ?Nedense daha çok yalnız hissediyorum.
Yalnız hissettiğim zamanlarda evet diyorum artık sonbahar olmalı diyorum.
Çünkü yorgunum oradan nasıl gözüküyorum bilmiyorum ama bir çoğunuzdan daha çok hayata tutunmaya çalışıyorum ve bu benim için gerçekten çok zor.
Çünkü hiç bir zaman benim yaşadığımı yaşamadınız.Umarım da yaşamazsınız.
Düşünsene her gün seni boğan bir özlem ve bir acıyla yaşamak..
Evet 4.seneye giriyoruz.Ve ben daha kötü hissediyorum.
Çünkü kendimi bildim bileli onunla yaşadım ben onsuz bu 4 seneden nefret ediyorum.
4 sene olmasına rağmen hala aklımda sesi kokusu..  Nasıl olurdu acaba ?  çünkü ergen olacaktı.
Sivilceleri olacaktı.Kızgın olacaktı belki aşık olacaktı belki ilk defa biri için ağlayacaktı ama eminim her zaman yanında olacaktım çünkü hiç bir zaman vazgeçmedim ki senden...
Ah be kokun nasıl özlüyorum onu..
İşten eve yorgun gelirdim ama sen olurdun 11 sene boyunca böyle oldu her gelişimde amacım sendin sana sarılmaktı hep büyümeni hayal ettim.
Büyüsün artık dedim büyüsün ki artık kendi hayatımı yoluna koyayım...
Ama onun yerine hayat kocaman bir sürpriz yaptı.
Bir anda sensizliği yaşattı oysa ki hayattan tek istediğim büyümen ve kendi ayakların üzerinde durmandı bunun için elimden geleni hep yapacaktım.
Sanırım Yaradan isteğimi yanlış anladı yeter o zaman dedi beni sensizlik ile sınıyor.
Çünkü sınamayı çok seviyor.Biz o yüzden bu Dünya'ya geldik.
Çünkü cennette çok sıkıldık biraz da Dünya da acı çekelim hayatı öğrenelim dedik.
Ve acı yaşadığında ise şükret dediler bize neden çünkü daha kötüsü de var...

İşte en büyük bencillik burada başlamıyor mu ?
Başkasının gerçekten hayatı biterken biz iyi ki başımıza gelmedi diye şükrediyoruz..
Ondan sonra anladım ki insanların yazdıkları , söyledikleri hiç bir şeyin aslında çok fazla önemi olmadığı  ..
O yüzden artık benim de kendime göre inançlarım var.
Ruhum var hislerim var...
Ve insan işte hayatına gelecek kişinin o ruhu anlamasını bekliyor.
çünkü ruhen insanın birine ihtiyacı var..
Sen hayatım dasın ama bana nasılım diye sormadık dan sonra ne anlamı var ?
Canım yanarken bana sarılmadık dan sonra nasıl bir anlamı olabilir ki ?
oysa ki bunları yapmaya her zaman hazırdım.
Karşı tarafında hazır olmasını da çok istedim.
Kırdıktan sonra ne önemi var ki?
Yorduktan sonra daha fazla hemde nasıl gelmemi bekler ki insanlar ?

Bunlar daha başlangıç sanırım ben artık #SUSAMAM

Devamı gelecek ...














Bunlara da göz atmak ister misin ?

Youtube önerileri !