Translate

Görüntüleme Sayısı

22 Kasım 2020 Pazar

Veda zamanı...

 Biraz fazla yoruldum uzun bir süre artık buralarda olmayacağım zaten yazamıyordum da ...

O yüzden artık blog sayfasına veda etme zamanı...

Belki bir gün bir kitapta buluşuruz diyelim.

Kendime bir söz verdiğim için bu blog sayfasını hiç bir zaman silmeyeceğim belki bir gün birilerine dokunur yazdıklarım ya da dokunmaz kimene ...

Biraz özet geçeyim son zamanlar da hissettiklerimi ...

Supernatural dizisinin sonuna geldik 10 senedir izlemekteydim diziyi hayatımin her sorunların da kaçış noktam olmuştur ve her zaman dean hayranıydım hepsini ayrı seviyorum  ama hayatımda da böyle bir son olmasını isterdim önce büyükler gider, sonra küçükler sonuna kadar yaşar ve vakti geldiğinde gider... öteki tarafta beklerdim onu hayattan beklentim buydu ama olmadı şimdi huzur evinde ki kadınlar gibiyim ışıklar altında bekliyorum vademin dolmasını sadaka falanda vermiyorum yanlışlıkla ömrüm uzar falan diye affedin olur mu :D

Sonra da dedim bir adam seveyim yani daha doğrusu birini sevmek istedim hazır hissetmiştim belki böyle hayat daha güzel olurdu diye öyle de oldu en azından öyle sanmıştım...insanlar tanımaya falan başlamışken bir adamın bir sözüne aşık oldum. "Sevdiğim kadının sorunu benim sorunumdur her zaman yanında olurum " o kadar kendine güvenen bir cümleydi ki bu vay be demiştim zaten zamanla da aşık oldum evet âşık oldum kesinlikle diyebilirim çünkü hayatta hiç bir şey bu kadar yormamıştı ve beni bu kadar savaştırmamıştı... elin adamı sen çık birden bir kadının aşık olacağı adam ol ama yanlış şuradaydı bu adam kendini bile sevmezken bir başkasını nasıl sevebilir ? Bunla savaşırken hayatımın en kötü anılarından birine sebep oldu.Benden ayrılırken bir komidinin üzerine para bırakmadığı kalmıştı...Birde sevdim diye yalan söylemek... seven bir insan kıyabilir mi ? Kendimden biliyorum yoksa neden her seferinde ağzıma sıçmasina izin vereyim..

Işte hayatım sanki çok muhtesemken sen git seni yerin dibine sokacak kendinden iğrenmene sebep olacak bir şahsı  sev.

Sevebileceği birini insan seçebilir mi acaba ?

işin kötüsü hala bir şeyler hissediyorum...

Ama zamanla çok daha iyi olacağımı biliyorum.

Belki gerçekten  birini sevebilirim ama demişler ki....

Kimse kimseyi bu kadar sevmemeli, Kalbinde başka kimseye yer kalmıyor....

O kadar doğru ki umarım zamanla bunun yanlış olduğuna da şahit olurum ...

Hâlâ sindirmeye çalışıyorum o yaşanan iğrenç zamanları bunları sindirmek gerçekten zor ve umutsuz bir şekilde yoruyor...

Umarım gerçektende karma vardır.

Çok daha iyi olacağımı biliyorum en kötü ne olabilir ki ?

Hayatın son bulması olabilir ...Bu olursa bile çok şey yapmayın olur mu zaten olacaktı yani ...

Yalanlarla yaşamak için fazla savaş verdik zaten varsın bir kerede savaşmadan gerçeklere uyanalım kafasindayım. Belki doğru kafa belki yanlış kafa kimene ??

Ama emin olun benden çok daha iyisiniz ve benden çok daha iyi bir hayata sahipsiniz belki bu yüzden korkabilirsiniz ... Ama umarım benden kötü değildir ama istediğin zaman yarışını yapabiliriz ama bu kadar da saçmalamayalim olur mu ? He de geç...

Ama sonunda olan olur o yüzden tadını çıkarın...

En azından ağzıma sıçılsada yerin dibine hala batmaya devam etsemde çıkacağım yer yine yukarısıdır geçmişim de çok izi var bunun ...

Ondan dolayıdır ki bu blogda sonumdur  bu bir gün sayfalarda buluşmak umuduyla daha iyi daha mutlu baharlara diyelim ....

Harbi Hoşçakalın....





10 Ekim 2020 Cumartesi

Işıklar icinde ...

 Hayatın acı vermeyen bir versiyonu var mıdır ki?

Hayatımda ilk defa ihtiyacım var kelimesini kullandım onuda yanlış insanda kullandım.

Ama öfkenin ne kadar çok tehlikeli olduğunu anladım.

Hiç istemediğin cümleler söyletebiliyor  sana neyse ki bazı noktalarda iyi ki yazmadım diyorum.

Sadece ne kadar daha zor olabilir ki derken daha da fazla zor süreçlerden geçmeye başladım. işin garibi bunlar pskolojik sorunlar. Bir çok şey yaşadım atlattım ama insanın kendi kendini yorduğunu ilk defa tecrübe etmiş oldum.

Önceden hayat yoruyordu son 2 senedir özellikle 1 senedir en çok yoran kendimi benim.Ne garip...

Bazen insanlar sevdiği insanlara benzemeye başlar.

Hayatımda giren insanlardan az çok bir özelliğini kendimde benimsemiş oldum.

Ama bu sefer yanlış insan sevmenin etkisi daha kötü oldu.

En azından artık yanlış insan olduğundan eminim.

Şu 4 senedir yani Baha'yı kaybettiğimden beri hayatımda olan bir çok şey kişiliğime yansıdı bu daha kötü bir insan olacağımın anlamına mi geliyor bilmiyorum.

Bunu zamanla görücem...

Bildiğim bir şey varsa bazı şeyler olmuyorsa gerçekten senin iyiliğin için yada daha kötüsü içindir.

Ben kötü seylerin çoğunu yaşadım zaten artık yolum belli düşüncelerim belli ...

Umarım bundan sonrası huzurlu olur yoksa kendim ışıklar için de ki yolu seçeceğim.

Zaten inancımda yok cehennem ve cennetiniz sizin olsun.

Ben ışıklar içindeyim ....



5 Ekim 2020 Pazartesi

Marie Claire Super Sıze maskara ....

 Merhabalar 

Arkadaş çok param yoktu ucuz diye Eve'den Marie Clarite Super Sıze maskara aldım.

Almasaydım iyiydi kesinlikle tavsiye etmiyorum en azından bende işe yaramadı.

Hem kipriklerim döküldü hem de temizlemesi gerçekten zor. En azından bana yaramadı. Bugün kendisinden vazgeçip çöp kutusuna atmış bulunmaktayım bu durumdan memnunum.

Ve seni sanki ağlamışsın gibi gösteriyor. Bugün sürekli açıklama yapmam gerekti ben iyim diye :( ...

Kısaca ucuz diye aldım ama büyük pişmanlık yaşadım.

Kesinlikle almayın.

Bugün bundan bahsetmek istedim.

Herkese iyi akşamlar :)





 

4 Ekim 2020 Pazar

Yine mi sorun ?

 Merhabalar ;

Uzun bir aradan sonra tekrar yazmaya başlayabildim.

Bilgisayarım bozuldu.(keşke tek bozulan o olsaydı) sağ olsun biricik kuzenimin eski bilgisayarını aldım.

Oda açılmamak konusunda nazlanınca ve ben büyük bir hayal kırıklığı yaşayınca ne yapacağım diye düşünürken burada da abim sağ olsun...

Abimin de eski hardiskcini bu laptopta kullandık. En azından internete girebileceğim bir laptopum oldu ne mutlu bana :)

En kısa zamana yenisini almanın hayalini kurmaktayım ... İnşallah bakalım.

Bir çok şey hakkında yazacaktım ama şuanda laptopum var ya hiç aklıma gelmiyor, doğaçlama gidelim bakalım.

İnsanlar kafalarında kendilerince bir duvar kurduklarında bu duvarları yıkmak aşmak çok zor olur maalesef.

Bende bu sefer kendi duvarlarımda takılı kaldım. Hiç kendimden beklemezdim duvarlara, yargılara, düşüncelere bu kadar takılı kalmazdım. Ama bu sefer takılı kaldım. Kendi kafamda bir engel olduğuna inandım ve o yolu tercih ettim ederken de bir çok kalp kırdım sanırım. Üstün körü özür dilemekle yetindim... Açıklama yapmak veya anlamaya çalışmak gerçekten yorucu geldi benim için ...

Bak oğlum bir kalbi defalarca kırdığında pat diye düzelmesini bekleyemezsin ... Böyle şeyler yaşamam diye düşünmüştüm ama bende insanmışım gerçekten kırılmışım, yıpranmışım inancım kalmamış işin kötüsü senin bunla savaşacak gücün yokmuş. O yüzden diyorum ya pes ettin diye ...

Harbi hevesim kalmamış benim. Hiç bir şey heyecan vermiyor bana bunu nasıl aşarım bilmiyorum işin kötüsü şu sıra patlamaya hazır bir bomba var gibi içimde...

Başımda ağrılar oluşuyor sanki delirmenin sınırında gibiyim bir bıraksam kendimi hiç bir şey kalmayacak gibi aklım başımdan gidecek gibi hissediyorum hep bir kulak çınlamasıyla başlıyor sonra bir ağrı giriyor başıma düşünmemeye çalışıyorum o noktada... eğer düşünürsem yok olacakmışım gibi hissediyorum. Umarım zamanla geçer diye umut ediyorum şuan için...

 


Şöyle bir bahamın resmin ekleyip devam edeyim ...
bu resimde daha tam ayakta duramıyordun arkanda ben vardım seni koltuk altlarından tutuyordum... kokunu hatırlıyorum şuan cennet kokusuydu... o kadar masum o kadar güzel bakıyordun ki...
ben hep arkanda seni tutmaya devam ettim...
Sen bana defalarca çok güzel duygular yaşattın defalarca seninle gurur duyuyordum ben ...
Şu hayatı kokuna muhtaç yaşıyorum belki de o yüzden tutunamıyorum.
Herkes diyor ki çocuğun olsun evlen vs ne kadar çok konuşmayı seviyorlar öyle ...
Evet bir gün kendi evladım olunca belki senden daha çok seveceğim onu ama senin sevgin hep başka ve bambaşka olacak sence ben senden vazgeçebilir miyim ?
Ama o noktaya gelmeden bu acın beni öldürecek galiba ...
Bebeğim benim. Turuncu kafam bir saç teline Dünya'ları değişmezken şimdi sensiz yaşamak zorundayım.
Senin için bu Dünya çekiliyordu şimdi o kadar zor geliyor ki...
Umarım daha anlamlı zamanlar yaşarım yoksa sonucu bende bilmiyorum. Hala vardır bir bildiği diyorum beni hala almadığına göre bende merak ediyorum sebebini umarım o sebebi bulabilirim şimdilik aramaya devam ...
Özlediğim sesini, kokunu, yüzünü seni çok ama çok seviyorum çok çok çok fazla seviyorum..

Bugünlük bu kadar olsun daha da gelecek devamı iyi geceler ......

14 Ağustos 2020 Cuma

A song has never been so meaningful ...

7 Ağustos 2020 Cuma

İkiye On Kala - İyi ve Güzel Kadınlar Hep Ağlar

Bok vardı yazdım bok vardı sevdim.

 Şimdi acaba bu yaşananları ben hak ettim mi ?

Ne yapmış olabilirdim ki düşünmeden kendimi pek alamıyorum.

Her şeyi bırakıp gitmek istiyorum. Savaşacak gücüm yokmuş gibi sürekli çabalayıp hep aynı yerde olmaktan çok yoruldum ekonomi zaten bitirdi bizi bide bunun üzerine insanlarda bitirdi beni...

Sabah uyanıp hiç bir şeye yetmeyen maaşımı aldığım iş yerine gidip başkalarını zengin etmek için hayatıma devam etmek ...

Bunun için Dünya'ya geldim sanırım bir izin vermedi de bana başka bir yol deneyeyim.

Bide zaten kırılmış yorgun bir kadınım bunun üzerine daha çok insanların beni kırmasına izin vermem ...

Ben bu kafayla bir bok yapamayacağım umarım salı gününe kadar dayanabilirim...

Sahte gülümsemelerle devam edin bakalım hayatınıza ...

8 Haziran 2020 Pazartesi

Dolu Kadehi Ters Tut - Gitme (feat. Sedef Sebüktekin) (Official Audio)

6 Haziran 2020 Cumartesi

Ozbi - Yıldız Tozu (Music Video) #yıldıztozu

31 Mayıs 2020 Pazar

Biraz ağır bir serzeniş...

Merhaba;

Bu yazı bu sefer serzeniş.

Biteli 1 hafta oldu sanırım ama hala içimde ona karşı hisler var.

Bu hisler yüzünden ona karşı öfke hissediyorum yani aşırı derecede telefonu açıp sövmek istiyorum. Fazlasıyla küfür etme isteği var içimde. Korkaklığı yüzünden kaçıncı vazgeçişi benden seviyormuş gibi yapmaları birde sahi ben artık kime inanacağım? İyi insan dedik. İyi bok yedik. 😊

Öncesinde ki öküzdü duygularını belli etmez romantiklik hiç yoktu çok değersizmişim gibi davranırdı ama ayrılınca değerli oldum. Neymiş durum hiçte öyle değilmiş. Aslında seviyormuş... ama  onda başarılı oldum bitirdim geriye dönmedim.

Buda öküzdü ama en azından sevdiğini söyledi olur olmadık zamanlarda yanımda oldu küçük sürprizler yaptı ama sonunda ne oldu?Çünkü gerçekten inanmıştım sonunu böyle beklemedim.Zaten ondan bu kızgınlık... neyse bir şeyler hissetmediğini ve sorunları olduğunu söyledi ve pat diye gitti. Arkadaş olalım dedi. Ne olacak sevgili olduysak altı üstü iki görüştük çocuk oyuncağı zaten bu olalım arkadaş amk. Bunda en büyük hatam çok iyi biri masum biri efendi biri yapmaz bir daha dememdi. Çok inandırıcı çıktı şerefsiz.

Çok fazla öfke var içimde çok zarar vermek istiyorum canını yakmak istiyorum çünkü gerçekten hayal kırıklığı yaşadım. Gerçekten kimseye hiçbir şekilde inanmamam gerektiğini anladım sahi böyle mi olmalı şimdi bu hayatıma giren şerefsizler yüzünden gelecekte hayatıma girecek insanlara mı gider yapayım ya da bende onların canını yakıp bende onların mı ağzına sıçayım? Fena fikir değil aslında.

Sahi ne yapayım ben diyorum ya şu an da hem kırgın hem de kızgın hissediyorum.

Ama en fazlada kendime kızgınım salak gibi ikinci şansı vermeme …

Bazen insanların hak ettiğini düşünürüz ama gerçekten hak etmiyorlar siktir git diyeceksin işte o noktada o anda diyeceksin onu ne kadar istesen de onu sevsen de o tekrar geldiğin de siktir git diyeceksin ki bunda gerçekten cesur olmalısın en azından kalbin bir kere kırılmış olacak. Resmen şansı ikinci kez hayatının içine etsin diye veriyoruz. Şahsen ben öyle yaptım. İyi halt ettim. Şu hissettirdiği duygu çok rahatsız edici.Nefesi sanki öfkeyle alıyorum.

Bunları yazmamın sebebi de gerçekten siz yapmayın vermeyin şu lanet ikinci şansı onu demek istedim çünkü ilkinden daha fazla can acıtıyor.Aşırı aptal hissettiriyor.

Resmen kendimi şu an allak bullak hissediyorum neydik ne olduk diyorum biliyorum amk unutucam adım gibi eminim şu an çok taze kızgınlığım hak etmeyen insanlara fazla değer veriyoruz.Yazmamın sebebi ise her okuduğumda ikinci şans olayını kendime hatırlatmak.

Adım gibi de eminim mutlu olamayacaklar abi gerçekten çok masumca sevdim ben boşuna kırdınız bu kalbi. Yalnız hayatımda hiç bu kadar küfür etmedim kusura bakmayın artık acı çok taze …Çok pis terk edildim :D kaldırması biraz zor oluyor. Elbet geçecek…Fena geçecek hemde :)

Sizi üzen insanlar olabilir hayatınızda benim kaç kere oldu yani bazen de ben üzdüm ama elimden geldiğince bu konuda dikkat etmeye çalıştım. Herkesin hayatında bu tarz saçma sapan ama yaşandığında gerçekten acıttı dediğimiz ilişkiler yaşamışızdır. Bunu aslında kitapta paylaşacaktım ama blogdada olmasını istiyorum birazdan paylaşırım.

Tabi ki de gelecekte ki hayatıma girecek insanları bu insanlarla karşılaştırmayacağım bunu yapmak gerçekten sevilmeyi hak eden insanlara haksızlık olur.En azından hiç yapmadım.Üzüyor bu beni ama olsun kırmaktan iyidir.

Sizde yapmayın olur mu?

Emin olmadan ufak gazlara gelip ani kararlar vermeyin ve sakın geçmişinde yaşadığınız acının acısını gelecekte ki insandan yani sizi sevmeye aday olan insandan çıkarmayın bu hep bizi geriye itecektir ve hep kalbimizi kıracaktır. Kalp kırıklığı da bu tarz şeyler yazdırta biliyor. Ama gene de sevgili hayat teşekkür ederim hayatıma sıçmaya devam ettiğin için.

Ne zaman istersen her zaman yapabilirsin alıştık artık ne yapalım.

Ben gülüp geçiyorum artık dedim ya söz verdim mutlu olacağım diye bunu cidden başarıyorum.

Başarabildiğim için teşekkür ederim sevgili hayat…

Okuduğunuz için teşekkür ederim... 😊

 

 


Charlotte Cardin - Main Girl (Official Video)

30 Mayıs 2020 Cumartesi

Charlotte Cardin - Like It Doesn't Hurt (Feat. Husser)

Bir Günaydın yazısı gelsin o zaman..

Günaydınlar ...
Bir karantina gününden daha merhaba;
Normalde markette çalıştığım için şu iki ay gerçekten hızlı geçti benim için.
Ama ayın biri itibariye kendi işime geçeceğim.
Hem yorucu hem farkına varmalı hemde hayal kırıklarıyla dolu  iki ay  oldu.Ama sonunda bitiriyoruz yarından sonra...
Ben şimdi kahvemi aldım içmeye başladım içine bir çay kaşığından az hindistan cevizi yağı koydum verdiği enerji muhteşem. Yarım saat sonra da sporumu yapacağım daha sonra kahvaltımı yaparım...
Değişik bir diyette olduğum için kahvaltıya  geç başlıyorum ama çok güzel sonuç almaya başladım tabi hedefe kadar devam edeceğim :)
Eğer bu yazımı okuyorsan yanında bir kahve ile eşlik edersen birlikte kahve içmiş gibi oluruz diye düşünmek istedim çünkü şuanda bir kahve ile bu yazıma eşlik etmekteyim.
Bu sefer akşam değilde günaydın yazısıyla başlamak istedim genelde nedense akşamları yazıyorum.
Artık hayatımda çoğu şeyde kendimi dinlediğim için artık ne zaman istersem o anda yazmaya karar verdim.
Tabi bunu her yazımda belirtmeyeceğim hemen sıkılmaya başlama :)
Arada böyle kafama esen şeyleri de yazmak istiyorum baya iyi hissettiriyor bence  tabi seni bilemem sevgili okuyan bilmemi istersen bir mail kadar yakınım :)
Zaten ilgini çekiyorsa buradasın demektir bu hoşuna gidiyor demektir kimseyi zorla okutmuyoruz burada sonuçta şahsen ben fazla okumayı sevemedim okurum ama hızlı okurum tadına vara vara okuduğum çok nadir kitaplar vardır.
Nedense samimiyet arıyorum kitaplarda yoksa beni fazla sarmıyor ...

Bu arada yaptığım diyet aslında tam diyet değil beslenim tarzı istediğim hedefe ulaştırırsa detaylarını paylaşırım ama şimdiden -3 ile başladık bundan dolayı biraz mutluyum.Tabi hayatımda hareket eksik olmuyor sadece diyetle biraz zor kilo vermek özellikle benim gibi yavaş metabolizmaya sahipsen :)

Hayatımda bazı bitişler yaşadım şu son zamanlarda.
Bazı bitişler çok şey öğretiyor insana çoğu acıları ve sorunlarımı fark etmemi sağlayan bir zaman oldu benim için.
Hala acı hissettiğimi hissedebiliyorum ama geçmişte yaşananlara teşekkür etmesini öğrendim.
Bu beni çok farklı bir insan yaptı çünkü bunu düşüncelerimde hayatımda görebiliyorum.
Geçmişte gerçekten çok ağır şeyler yaşayabiliriz maalesef bu Dünya güllük gülistanlık değil öyle olsa fena olmazdı o zaman her şey daha kolay olurdu ama biz insanlarda melankoli olmayı seven bir yanımız var bunu zaten filmlere ve dizilere yansıtarak fazlasıyla görüyoruz.
Her şey güzel gitse bile acı çekmeyi seven bir varlıklarız.
O yüzden bazen insanlar illa o acıyı hayatına sokacak oysaki teşekkür etmesi gereken çok fazla şey varken illa o acıyı çekeceğiz.
Aslında insan ruhunun acı çekmeye ihtiyacı var acı gerçekten bizi şekillendiriyor. Ve hayatı zevkleri hayalleri bu acının ruhuna kattığı ile insan kendi karakterini oluşturuyor...

Vaow demin nasıl bir cümle kurdum bende şaşırdım ama bence anlatmak istediğimi anladınız.

Hayatıma giren insanların arkadaş sevgili yoldan geçerken çarpan insanın bile hayatıma bir şeyler katmasını seviyorum.
Ve bu Dünya sana hiç bir zaman acı çekmeyeceksin aynı şeyleri tekrar yaşamayacaksın garantisi veremez.Dünya bunu veremezken insan evladı hayatta bu sözü hiç veremez.Verene inanma derim ağız alışkanlığı onun ki.
Sorunlarınla en güzel barışma yolu kabullenmekten geçiyor evet ben bunu yaşadım ve bitti geçmişte adı üstünde geçmiş bırakmak gerekiyor onu geride...
Onu geleceğine taşırsan gelecek kuramazsın.Kendin için iyi yanlarını al kötü yanlarını evet yaşadım bana bunu öğretti de ve devam et.
''Eğer bir şey tekrar başından geçerse aynı şeyler sürekli seni buluyorsa sen o sınavı veremedin ''demektir.(bunu bir yerde okumuştum ama kimdi neydi kim yazdı bilmiyorum)

Ondan dolayı sürekli başına geliyor aslında her şey bu kadar basit cümlelerde... Okullarda bile ders çalışmazsan doğru olanları seçmezsen yanlışlar doğruyu da götürüyor ve sen o dersi tekrar alman gerekiyor.
Aslında okul bizi bir nevi hayata alıştırıyor...
Daha fazla girersem konuya daha çok yazılacak şey var ama sabah olduğu için ve fazla seni sevgili okuyan seni yormamak için kısa kesiyorum.
Umarım anlatmak istediğimi anlatmışımdır.
Hayatınızda ki sınavlarda başarılar dilerim.
Umarım bundan sonra ki hayatınızda başarılar yakanızı bırakmaz diyeyim virüs siz ve sevdiklerinizden uzak olsun.
Güzel günler hepimizin olsun :)

Hanfendi ile günaydın olsun :)

28 Mayıs 2020 Perşembe

Bu şarkıyı dinle :))))

Merhabalar ;

Bugün biraz ruhumdan bahsetmek istiyorum.
Sevgili ben sevgili hislerim sevgili bedenim.
Bu ruh hiç bir zaman kendisine sarılmayı kendisini sevmeyi öğrenemedi.
Öğrenseydi onu inciten insanlara yol vermesini bilirdi sanırım.
Bir de hislerini dinlemeyi bırakmalı...
Belki de hiç sevilmeyi hissetmediği için ruhuna sarılamadı.
Ama hep öyleymiş gibi davrandı eğer çok fazla gösterseydi sevgisiz olduğunu bunların iki katı kırılırdı.
Aslında en başta kırılmıştı ruhum zaten bunu kabul etmediğim için en başta bu bloğa yazdıklarımın arasında kırık kalbi kız olmak istemiyorum diye yazmazdım.En baştan okuyanlar bilir :)
Oysaki zaten kırık kalpli bir ruhtum.
Aslında insan çoğu zaman red ettiği kişidir. Yada olmaktan korktuğu kişidir.

Bu hayatta çok fazla korkmayacaksın ne kadar korkarsan o kadar onları yaşatıyor hayat sana...
Hayat bu tür oyunları fazlasıyla seviyor.

Bu hayatta nasıl hissediyorum biliyor musun ?
Doksan yaşında bir kadın gibi hiç kimse kalmamış ilaçlarını almayı unutan umursamayan ve sonu bekleyen bir ruh gibi hissediyorum.
Ama bir yandan da o çocuğu izliyorum nasıl mutlu nasıl hayalleri var elimden tutuyor o çocuk içimden çıkmayı bekliyor.Çoğu zaman onu öldürdüm.Sonra tekrar tekrar yeşerdi ama tekrar öldürdüm.
Bunu insan kendine neden yapar ki ?
Ne zaman ona izin versem hep birileri tarafından kıçına terlik yemesine izin veren biri olmuşum bu hayatta.. Bunu da kendime yapmışım.
Ruhumu başka insanların dünyasından alıntılarla söylentileriyle doldurmuşum.
O onu sevmiyor Bahar yapma.
Bu kız ne yapmayı seviyor ?
Sevdiğim şeyler spor yapmak ama hayatın beni yormasına o kadar çok izin veriyorum ki sevdiğim şeyleri yapmaya mecalim kalmıyor.
Arada bir şişe şarap devirmeyi sever ama Alkolik değildir.
Sarılmalı hayaller sever aşkla sevişmeyi sever.
Yarınlar umrun da değilmiş gibi yaşamak ister ama bunu hiç yapamamaz.
Hayat hadi yiyorsa yaşa der.
Çok duygusalımdır detaylara takılırım.
Ve bu yazdıklarımdan daha fazlasıyım anlatacak kelime ve cümle bulamam...
En güzeli ne biliyor musun  yirmisekiz yaşındayım ve ilk defa kendimi seviyorum.
Kendimi  gerçekten seviyorum.
İyi ki varım :)
Çok depresif sonla bitiremeyeceğim üzgünüm.
Bu arada 6 ay sonra evinizde yarımdan da az kalmış şarap varsa ve hep oda sıcaklığında beklediyse içmeyin derim tadı bildiğin sirke iğrenç!! ama çok rahatlatıyor bu yönü güzel :)
 Aşağada ki şarkıyla bu günü bu kadarcık kısa bir yazıyla bitiriyorum.

Not : foto alıntıdır.



baktın olmuyo bu şarkıyı söyle bi gülümseme kondursun yüzüne sen hiç üzülme asla ziyan olmazsın ziyan olmazsın sen her gecemde gündüzümde hiç gözümde uyku yokken saatlerce düşündüm doğru zaman, doğru insan yanlış karar yok işin özünde sen beni istemedin...
 

14 Mayıs 2020 Perşembe

Merhaba Güneş..

Şuan da senin yerinde olmak isterdim..
Böyle hiç bir şey düşünmeden güneşin havanın gökyüzünün tadını çıkarmak isterdim .. :)
Hoş geldin Güzel havalar ..
Umarım çabuk gidersin Covid-19 ...


19 Nisan 2020 Pazar

İyi ki doğdun En güzel hikayem ...

20 nisan 2004 Senin doğum günün eğer fiili olarak yanımda olsaydın şuanda 16 yaşında olacaktın neler yaşardık neler olurdu hiç bir fikrim yok..

Bazen iyi ki yoksun diyorum şuan bu zamanda burada olsaydın senin için endişelenmekten ne hale gelirdim bilmiyorum ..
Sensiz geçen 4.doğum günü ..
Ve hiç unutmayacağım en güzel hikayemsin sen ..İyi ki doğdun gülüşünü özlediğim..
İyi ki doğdun sesini özlediğim..
İyi ki doğdun kokunu özlediğim..
İyi ki doğdun kalbini özlediğim... Sevgini özlediğim..
Bu özlemi anlatmaya hiç bir kelime yetmez ki maalesef ..
Bu sene bir karar almıştım ..Kendim için bir daha hiç bir zaman üzülmeyeceğim diye yani kendimi kötü hissettirecek kararlar almayacağıma dair..
Bunun üzerinde iyi ilerliyorum ...
Resimlerini sosyal hesaplarımdan silmemin ve kısıtlamamın sebebi sanırım ne kadarda beni etkilemiyor desem de resimlerini görmek gülüşünü görmek, özlemin daha çok etkiliyor beni  ..gerçi hala aksini düşünüyorum ama kalbim pek öyle söylemiyor...Ağrıyor çünkü her gördüğümde bir ateş düşer ve yanar ya hiç sönmez ya öyle bir his..Hiç istemediğim biri olmuşum çünkü.. Kırık kalpli biri ..Ve bunla yaşamaya alıştım ..
Hayatımdan hiç gitmeseydin keşke yani bu kadar kırılmış olmazdım herhalde ..
Çünkü senin sevgin varken bana hiç bir şey olmazdı.
Ve seni hiç unutmayacağım ..
Hani seni toprağa verdiğimde de aynısını ve üzerine defalarca koşa koşa mezarına geldiğim zamanda bunu söylemiştim..
Senin orada gömülü yani bedenin orada gömülü olmasına alışmam neredeyse 2 yılımı aldı sonra neyse ki biraz normale dönebildim...Her zaman her dakika hep bunu söylemiştim seni hiç unutmayacağım ...
Seni hiç unutmayacağım..

O kadar çok odaklanmışım ki buna ilk 2 sene neredeyse her saniye aklımdaydın..
Ve bir gün bir saat boyunca seni düşünmediğim zaman anladım yaramın kabuk bağladığını ve buna alıştığımı.. işte o zaman anladım iyileşmeye başladığımı birilerini sevdim ve hayatı yakaladım şu zamanlarda senden daha çok geleceğimi bilmiyorum gelecek mi? ama ilk defa bu sene geleceğimi düşündüm.. Senden çok geleceğimi düşündüm  ve alıştığımı anladım içimdeki sana ve acına alıştığımı anladım..
Normal insanlar gibi gerektiğinde ağlıyorum artık yani bu benim için çok büyük bir gelişme..Büyük bir iyileşme...
İnsanın doktoru gerçekten kendisi oluyor bu zamanlarda tabi çevresi de önemli ..
Ah be Baham ah be kınalı kuzum şımarık bebeğim..
Sende özledin mi acaba beni ?
Yani bilmiyorum benim için çok fazla önemliydin sırf bu yüzden fazla kızıyorum kendime ..
Seni kaybettiğim zaman nasıl nefes alamadağımı hatırlıyorum ...İnsanın nefes alması insanın canını acıtır mı ?
Ben böyle bir acı görmemiştim umarım bir daha da yaşamam kimse yaşamasın olmaz mı ?
Kimse görmesin böyle bir acı sevdiğinin gözlerinin önünde erimesini ve elinden hiç bir şey gelmemesini kimse görmesin ..Yaşamasın bunu bu hayattan böyle duygular silinse olmaz mı ?
Sonra böyle üzüntülü duygular hissediyoruz onların hayata merhaba dedikleri günlerinde..
Hayatımın hala en güzel günü 20 nisan zamanları beni üzse de hayatımın en anlamlı hediyesiyle tanıştım ben bugün bu yüzden değerli benim için ..
İyi doğdun cennet kokulum..
İyi ki ama iyi ki ablandım iyi ki benimdin..
İyi ki seni çok ama çok fazla sınır koymadan sevdim iyi ki bebeğim iyi ki iyi ki iyi ki bu kelimenin iyi ki nin şuan ki değerini benim için anlatmaya çalıştım ...
İyi ki  EN GÜZEL HİKAYEM oldun ...
                                                  Baha Köse Sarica :)


4 Nisan 2020 Cumartesi

Karantina günlükleri 3 (Camlı yollar hakkında)

Merhabalar..

Virüsün hayatımızı etkilediği bilmem kaçıncı günü...
Biraz kafamdakileri dökmek istedim yazıya bu sayede belki rahatlarım...
Aslında çokta dolu değil kafam herkes kadar dolu...
Herkes kadar düşünüyorum gelirleri ve giderleri..
Sevdiklerini kaybetme korkusunu ..
Yaşayacağın varsa elinde olmadan bir şekilde yaşıyorsun önüne geçemiyorsun ..
Yaşamamak için bu kötü zamanı önlem alıyorsun bir şekilde ..
Kaderinde kaybetmek varsa ne kadar uğraşsan da önüne geçemiyorsun yani en azında zamanında ben geçemedim ...Yaradan yaşa ya kulum dedi yaşadık umarım bundan Sonra da yürü ve koş Ya kulum der... :)

Bu duyguları bir çok insan yaşadı..bir hastalık olur ve tedavisi olmadığı için çok insan ölmüştür..Tedavisi olmayan o kadar çok hastalık var ki Bu Dünya 'da bu hastalıklar  Covid-19 kadar ünlü olamadı ..Kendisi resmen bir Fenomen..
Sadece farkı bu hastalık çok hızlı yayılıyor ve Dünya'da bütün insanları etkiliyor bazılarının sadece yaşamını bazılarınsa sevdiklerini elinden alarak etki bırakıyor insana ..

Bazı insanlarında ne kadar boş konuştuğuna ve çok saçmalayan insanlara şahit oluyoruz..Bende bunlardan biri olabilirim..

Bu dönemler genelde çevrendeki insanları tanıma dönemidir.. Bu konuda çok yardımcı oluyor hastalıklar.. İyi ve çıkarcıları ayırabiliyorsun ..

Biz Ölüm sayısını Rakamdan ibaret sanıyoruz ve sanıyorlar ..,
Yani senin başına gelmediği sürece de Virüs senin için sadece virüs olacak..
Ama bu rakamlar soyut bir şey değil ..
Sadece bu insanlar senin hayatında değiller tanımadığın için sana rakam olarak gözüküyor bu sayı ..Biraz yakınsa eğer o rakamalar sana biraz duygu yönünden etkiliyor seni..

60.000 rakamı aslında acı,hayat,belki çok sevilen bir baba,...
Belki çocuklarından vazgeçmeyen bir Anne ...
belki de saç teline bile kıyamadığın bir çocuk ...
 bu rakam insanların sayısı eskiden kalbi atan ...,
duygular besleyen ve hayalleri olan insanlardı..
en az senin kadar bir zaman canlı olan insanları betimliyor bu rakamlar..
Ama Artık değiller her şey gibi yarım kaldı. ..
Ve bu insanlar  Dünya'ya veda eden insanların sayısı..Hikayesi biten insanların ve Daha'da maalesef artacak ...Keşke artmasa dursa artık...

Bu salgın elbet bir gün geçecek daha önceki hastalıklar gibi İnsanlara bir çok şeyi hatırlatarak ve çok iz ve yara bırakarak geçecek ...
Bir çoğumuza da dersler verecek ..
Dünya'da hiç bir ülkenin hazır olmadığını da görmüş olduk ...

Dünya'ya çok fazla kötülük yaptık..
Sessiz hayvanlara işkenceler edildi.. Denizlerini kirlettik ..Ormanlarını (ciğerlerini) bitirdik..
Yaradan'da bize bizim nefesimizi ciğerlerimizi bitiren bir hastalık gönderdi ..
Ya da bir kulunun bunu yapmasına vesile oldu ..
Ciğerlerimiz nasıl hasar aldığında zor nefes alıyoruz onu gördük..
Biz bunu Dünya'ya yaptık ...Dünya da bize..
Dinlenmeye ihtiyacı var bence Dünya'nın ..
Bizde bu sırada insanların hala nasıl Nankör olabildiğini görmeye devam ediyoruz..
Bir insan bir insanı büyütürken ona en önemli ders olarak Sorumluluğu öğretmeli..
Ağaçlardan,Hayvanlardan ve insanın kendi çevresinden sorumlu olduğunu öğrenmeli bu kadar kendini düşünmemeli insanlar..
Geldik,yedik, gidiyoruz olayı değil bu..
İnsanlar bir ev aldığında ya da kendi evleri olduğunda nasıl evi için en güzelini yapıyorlar en iyisini istiyorlar..
Dünya'da bizim insanların sorumlu olduğu bir ev..Bizim evimiz..
O kadar olaylar yaşandı şuan virüs sayesinde Dünya durmuş vaziyette ve Dünya bu sayede kendini iyileştiriyor..
Seneler sonra ilk defa ozon tabakası kendini hızlı bir şekilde iyileştirmeye başlamış hiç olmadığı kadar..
Ama insanlar için bu önemli değil onlar için önemli olan yemek,seks,para..
Bunlara o kadar çok kapılıyoruz ki çok şeyi unutuyoruz çok hemde..
İnsanlar kendinden sonraki varislerine öğretmeli sorumluluklarını ...
Gerçi herkes iyi insan  olsaydı Bu Dünya'ya niye gelirdik diyorsunuz..
Söylenen bazı şeylere o kadar çok adapte olmuşuz ki önümüzde hiç bir yol yokmuş gibi tek yol varmış gibi gözüküyor ...
Çok ama çok fazla yol var sana öğretilenlerle yetinmemeli insan yetinirse hiç değişmez çünkü ..
En başta bunu kabullenmeli ..
Kendi özünde insan bunu kabullenmeli kendini geliştirmenin en güzel yolu öğrenme konusunda yetinmemeli ..
farklı yolları kendine özgü deneyimleri tatmalı ..
Başka türlü insan benliğine kavuşamaz ki..
Sürekli birilerinin kopyası olur insanlar...
Bu yüzden kendimi seviyorum..
Bu konuda biraz egoist gibi gelmiş olabilir ama hiç değilimdir sadece bazen öyle davranmayı seviyorum..
Nedense doğduğumdan beri kendimi bildim bileli diyelim hep kendimden başkasına ve o zamanlar baya inançlıydım Yaradandan başkasına güvenmedim bir sorun bir problem bir acı yaşadığımda insanların değilde kendi bulduğum yolu seçtim .. canım acıyarak bazen belki de daha zor yollardan geçerek kendime kavuştum..Bazen de çok basit yollardan..
Kendimi sevmemin noktası ise bir çok insandan farklı düşündüğüm için çünkü hep aynı yollardan gitmedim işe gidip gelirken bile hep yolları değiştiririm bu sayede yeni yollar bazende yeni insanlar keşfettim ve onlardan öğrendim...
Tiyatro eğitimi aldığım bir zamanda tek hatırladığım şey iyi bir rol yapmak istiyorsan insanları çok iyi incele demişti hocam ama hangi hoca adını bile hatırlamıyorum hiç değilse bu dersi hiç unutmadım..
Çünkü en çok inceleyerek öğrendim..
Rol yaparak çok uygulayamadım oyunculuğuma şartlardan dolayı devam edemedim ama hayatımın her saniyesinde bu kuralı uyguladım ..
İnceleyerek öğrendim..
İnsanları,davranışları,... Ama en çok gördüğüm ise birbirlerinin kopyası insanlar..
O yüzden insanlara en başta benliğini öğretmek lazım ve sorumluluklarını Özellikle Dünya'ya ait olan sorumlulukları ..

Bu dünya aşk ve paradan ibaret değil o şekilde yaşayan insanlar ve o şekilde devam ettiren insanlar fazlasıyla var ....
Sana verilen bir zaman var sen Bu dünya'ya Pembe dizi izle yada o şekilde yaşa diye gönderilmedin ..

Şimdi şöyle özetleyelim ..
Dünya'da doğuyorsun ve yerlerde cam kırıkları var bunların üzerinde yürüyerek canın acısa da devam etmen gerektiğini öğretiyor  hayat sana ..Hayattan çok rehberler ..
Bağırıyorsun kanıyor ama  ayaklarım yürüyemem diyorsun ..
Bir şey olmaz devam et diyorlar öne geçen insanlar yolu yarılayan insanlar ...
Bazı insanlar ise devam edemiyor bu acıya dayanamıyor dahada adım atamıyor..
bırakıyorlar bu yolu ve o cam kırıklarından bir parça alıp acısına son veriyor onu ne beklediğini bilmeden ....
O kişi o cam kırığını yerden alıp düzeni bozduğu için ondan sonra ki insanları etkiliyor kazaya sebep oluyor ve yarı yolda istemeden bırakmak zorunda kalıyor ..
Neden yürüyoruz bu camlı yolda diye herkes soruyor ve kendi aralarında bir şeyler düşünüp buna inanıyorlar ..O kadar çok inanıyorlar ki her yolcu bunun üzerine katıp katıp devam ediyor bu yola ..
 Bazıları ise acısını unutmak ve hafifletmek için bu inanca tutunan insanların üzerine çıkıyor ..Bunlar genelde yolu yarılayanlar oluyor ..Canları yanmasın diye başka yolculara daha fazla acı yüklüyorlar ..
Ve kendinden sonrakilere de onu öğretiyorlar ..Yolun sonunu kimse bilmiyor çünkü ,,,çünkü kimse bitiremedi..Kimse aynı yolu tekrar yürümek için gelmedi gelse bile tekrar yürürmüydü bu yolu soru işareti...
hep  o yol gösterildiği için bir birlerine o camlı yolda yürümeyi öğrettiler..Çevresinde ne var ne yok bunları hiç söylemediler ve görmediler ne kadar sessiz varlık varsa hep geride bıraktılar ve üstüne basarak geçtiler ..
hep bu camlı yoldan bahsettiler ..
Eğer adam olmak istiyorsan bu yolda yürümen gerek dediler..Kendinden sonrakilere ..
Biride şu camlı yolu temizlemek için uğraşmadı hep yürüdükleri için yürümeye devam etti insanlar çünkü ondan öncekiler hep yürümüş başka yol düşünmediler ki...Hep bu yolla ilgili şarkılar şiirler yazdılar.. Ama denemediler Çünkü o kadar çok cam kırığı var ki ben baş edemem dediler ..
Biride belki o camlı yolu temizlemeyi öğretseydi en başta belki o kadar insanın canı yanmazdı ...Temizlemeye çalışan fark eden insanlar elbet oldu ama o kadar insan geçmiş ki o yoldan hatta derler ya ben senin geçtiğin o yolları turladım vs gibi dedikleri için ve her geçtiklerinde de aynı şekilde davrandıkları için o camlı yollar genişledi büyüdü ve daha çok can yaktı ...
Ve artık Dünya'da o camlı yolu o kadar genişleten insanlara kızdı ki çünkü o camları yaydıkça insanlar   Dünya'nın da canı yandı ...

Gerisi sizde ..
Bugünlük bu kadar olsun ..

Şu resminde hakkını verelim artık....
Bir de not ; Sevmek güzel şey camlı yollarda daha iyi hissetmeni sağlıyor ..
Herkes farklı doğuyor ama herkes aynı olmaya çalışıyor ..








28 Mart 2020 Cumartesi

covid-19 karantina günlükleri 2

Merhabalar merhabalar ..
Pazartesi iş başı yapacağımdan daha fazla kendimi fotoğraf eğitimine vermiş bulunmaktayım ..
Ah pixel düzelten bir uygulamada bulmam lazım yada nasıl yapılıyor keşfetmem lazım neyse bir ara yaparım ..
Şimdik günümüz tabi ki evde geçmekte ve çabuk şu günlerin bitmesi için dua etmekteyim..
Yani umarım geçer..
Birde hepimizin para kazanması lazım bu gerçekten lazım özellikle faturaları online ödeeyebilmemiz için ..(mesaj açık):)
sevgili arkadaşlar günde neredeyse 100 üzerinde blogda gezinti ve inceleme olmakta bu gerçekten çok güzel yani eskiden baya az girişler vardı bu kadar ilgilenmeniz ve okumanız çok güzel hissettiriyor..
Ah bide şu reklamlara tıklasın ne güzel olur bunuda buradan da yazayım dedim :)Belki destek olursunuz :D 
Yazmayı gerçekten seviyorum o yüzden çok hatalı yazsam da devam ediyorum çünkü bu gerçekten çok hoşuma gidiyor..
Destek olmak içinde önerilen reklamlara tıklayıp incelemeniz çok güzel olurdu aslında ..
Aklımda fazlasıyla konular var yazmakla ilgili bir ara yada kendimi iyi hissettiğimde toparlayıp toparlayıp yazacağım..
Yorumlarınız da önemli iyi kötü hata gördüğünüz yerde baharsarica@gmail.com mail atarak yada bana yazarak sosyal hesaplardan bildirirseniz düzeltmeye çalışırım ..
Yoksa o hataları yapmaya devam edeceğim tabi bana göre hata değil ama size göre hataysa en azından bunun üzerinde baya düşünürüm ama yani en azından düşünürüm :)
Bugün kısa keseceğim ..
Yazıları fazla uzun tutmamaya çalışıyorum ..
Yoksa kitap olacak..
İyi Geceler ...




27 Mart 2020 Cuma

Covid 19 vesilesi ile karantina günlükleri 1

Merhaba ;
Corona virüsü sayesinde Eve kapanmışken ve üzerinden tam 1 hafta geçmişken ne yapayım derken yazmaya başladım..

Nasıl mı geçiyor ?
Ailenle birliktesin ona şükrediyorsun .. Ama ailenle olsan da en çok kendinle birliktesin buda ister istemez kendinle fazla baş başa kalmanı ve kendinle çok konuşmanı sağlıyor..
Artık izleyecek pek bir şeyde bulamıyor insan belki de yolun sonu diye düşünüyor insan onunda etkisi var kafa dolu yani ...
Ama spor yapıyorum ve gerçekten iyi geliyor.Youtube ve az da kendi bilgimle evde spor ile güzel geçiyor zaman en azından biraz daha enerjik hissediyorsun ama sonrası temizlik,yemek bazende arkadaşlarla online konuşarak geçiyor..Sağ olsunlar arkadaşlarda güzel enerji veriyor..
Ama ondan sonrası monoton ..

Ne mi düşünüyorum ?
Bu zamanda insanlar bir birlerine daha çok sahip çıkmalı sevdiklerine uzaktan da olsa zaman geçirmeli kötüyü düşünmemeli diye düşünüyorum..
Sonuçta hayatımızda salgında olsa ya da olmazsa yarına sağ çıkacağımızın garantisi yok..
O yüzden çok ciddiye alamıyorum ..
Sadece iyi dileklerde bulanabilirim ..
Hayatın normal zamanlarda da senin canından can aldığını bildiğim için bu salgın vesile olsa da gitsem diyorum ama biliyorum ki bu kadar istediğim için bu olmayacak .. :)Ne kadar istesem de önlemlerimi vs alıyorum benim yüzümden bir başkası etkilensin istemem..Tabi başka şeylerde yaşanabilir..
Evet işsiz kalabilirim aç kalabilirim belki sokakta da kalabiliriz yani sonuçta kendi evimiz olamadı bir türlü..
Bunları zaten yaşadım yaşayanlar bilir o zamanları  yaşarken çok zor geçer ama bir bakarsın geçmiş bir şekilde aşmış oluyorsun ..Yani bir şekilde bugünlerde geçecek ve buda hayatında ki insanları tanımana vesile oluyor..
Böyle çok komik şeyler yazamıyorum kendimi espri yapma konusunda geliştirmeye çalışıyorum olacak inşallah yani inanıyorum..Ne yapayım adam gibi geçmişimiz olmadı ki hep ciddi yaşamaktan ciddiye almamayı yeni  yeni öğreniyorum.. :)
Hayatım hakkında ise bir şekilde toparlayacağımı biliyorum ..
Sevgilimin beni terk etmesini düşündüğümü düşünsem de ki cesaret edemiyor kötü biri olmak istemediği için yapamıyormuş gibi geliyor ..Ki çok fazla konuşamıyoruz da zaten bugün ona o güzel rüyayı anlatmayı çok istedim ama pek yapamadım hem rahatsızlığımdan hemde hissettiklerimden dolayı ..Zaten bu Rüyanın gerçek olma riski hiç yoktu adı üstünde rüya ..
Ama sevgili sevgilim deniyor uğraşıyor ama ertesi gün gene aynı işte değişmiyor..
Oysaki anlamadığı şey hissetmediklerin yüzünden kötü bir insan olmazsın bence ..
Zaten artık çok o kısmı da ciddiye alamıyorum olacağına varacak diyorum bence olmayacağına varacak gibi gözüküyor ama hadi hayırlısı..Tek bildiğim hiç bir zaman ciddi biri olamayacağım..

Elbet her şey geçer ya da biter bir bakarsın yeni hayat belli mi olur bu hayatın işi...
Ama arkadaşlarım iyi ki var diyorum bu zamanlarda bir şekilde konuşmak onlarla ve seni önemseyen birilerinin olması gerçekten güzel..Konuştuğun zaman arkadaşlarının gözlerinde gülüşü görmek güzel..
Bıkkınlık gördüğümde genelde hemen kapatırım istemiyorsa konuşmak ne gerek var yani :)..
İnsanların istedikleri için yanında olmaları gerçekten güzel..

Kısaca günleri özetlemek gerekirse evin her yeri lavanta kokuyor annem çok güzel esanslar yapıp evin her yerine asmakta ve burnuma dahil sürmekte virüs bulaşmasın diye ..
Zor bir zamandayız kadın haklı ..
Sırayla yemekler yapıyoruz abur cuburlar yiyip spor yapıyoruz ne yapalım yarın o zamanlar geldiği zaman düşünürüz diyoruz şuan bir birimize sahibiz çünkü eee bide kediler mina ve hanfendi zamanımız onları barıştırmaya çalışarak harcıyoruz dur bakalım başarıcağız onuda :)
İyi ki varlar ..Masumlukları sevgileri biraz enerji veriyor insana kızlarımız bizim ..

Sevdiklerinize çok sarılmayın malum Covid-19 var..
Ama sevdiklerinizle eğlenmeyi unutmayın ... 

İyi Geceler ...
Çaylı güzel tatlı muhabbetleriniz olsun diye şöyle bir fotoğraf bırakıyorum..







25 Mart 2020 Çarşamba

canımın içi kızlarımızdan hanfendi ...




Özlenen günlerden bir fotoğraf :)

Merhaba ;

Çok fazla kadraj hatam olsa da bu fotoğrafı paylaşmak istedim..
Şu günler bir geçsinde gelip  sıcacık bir çay içmek istiyorum..
İstanbul pendik sahilinden bir manzara..
Bakmayı bilirsen her yer güzel gelir insana ...

19 Şubat 2020 Çarşamba

Ne kolay ki ? Diyelim o zaman dedik ...

Bir an yaşarsın..
Yada herhangi bir şey,nesne,müzik,koku vs gibi seni bir anda aslında aşamadığın o duyguya o ana yönlendirir...
Dile getirmezsin çok kendinde unuttun sanırsın hatta beynin o zamanları silmiştir..
Ama bir anda hatırlatır işte ..
Aştığını düşündüğün an ..aslında doğru aştın ama seni ne kadar yorduğunu fark edersin...
....
Bu Dünya'da kadın olmak gerçekten zor..
Her şeyine karışırlar çünkü..
Ne istediğini sormazlar..
Kadın dediğin böyle olmalı şöyle olmalı derler ama ne yaşadığını sormazlar..
Sorsalar da dinlemezler ..
Seni hep bir kalıba sokarlar..
Eğlenilecek ve evlenilecek diye..
Ama kimse sen  kimsin nasıl birisin diye tanımak istemez..
Kim ne derse desin gerçekten zor..
Çünkü çok şey olmak zorundasın sadece kadın değil işte o yüzden zor..
Kafadan o düşünceleri ön yargıları silmedikçe gerçekten zor..
Ama çok şükür bazılarımız bu ön yargıları susanlar için kırıyor..Onlar iyi ki varlar..Hiç ama hiç susmasınlar..
Ama KADIN olmak büyük bir şans çünkü gerçekten çok güçlüyüz..
....
Bu Dünya'da Erkek olmakta zor..
Çünkü Adamlık adında yanlış kalıplar içinde büyütüldüysen özellikle...
İşte doğruyu yanlışı ayıramayan adam olmak daha zor..
Hayatlarında çok hata yaparlar ve bu hatalar bazı hayatların kötü olmasına vesile olur..
Baba olmayı hiç bilmeyen bir adam olmak  daha zor..
Sorumluluk ne olduğunu bilmeyen...
Yanlış yanlışı doğurur taa ki biri çıkıp bu böyle değil deyip aslını görene kadar..
Bir kalıptan olmadığını anlayana kadar...
Gerçekten sevgiyi hissedene kadar..
Bu konuda çok fazla detay veremiyorum..
Çünkü bir kadın olarak Adamlık nedir tam bende bilmiyorum..
Bir babam olmadı çünkü bir abim olamadı erkek profili hiç olamadı hayatımda..
Fazla yorum yapmak bana düşmez tek bildiğim şey ise zor..
Özellikle yanlış büyütüldüyse ...
.....
İnsan olmak baya zor en zoru bu..
Çünkü aileni seçemiyorsun..Doğduğun yaşamı seçemiyorsun..
Dünya'ya geldiğinde bu hayatı istiyor musun diye sormuyorlar..
Hangimiz bunu sorgulamadık ki ?
Ergen zamanında özellikle kim dememiştir ki ?
'Sordun mu beni doğururken?' diye çok isyan etmişizdir..
Ama nasıl bir insan olacağına sen karar verebiliyorsun..
Nasıl bir aile kurabileceğine ..Nasıl bir aile olmak istediğine..
Geçmiş hayat seni aşırı yormuş hiç adil davranmamış olabiliyor..
Ama kadın veya adam cinsiyet fark etmeksizin iyi kötü nasıl bir insan olmak istediğini kendin seçebiliyorsun ..
Yaşadığın hayatı evet seçemezsin ama yaşayacağın hayatı seçebilirsin..
Hangi yazar söyledi hatırlamıyorum çünkü isim hafızam hiç iyi değildir.
^''Yaşadığın hayatı cennete çeviremezsen ömür boyu cehennemi yaşarsın'''..
En sevdiğim en örnek aldığım cümledir..

.....
Bu Dünya'da Hayvan olmak zor...
Gerçekten fazlasıyla zor çünkü onlar konuşamıyorlar..
Gözleriyle anlatmak zorundalar..
Acılarını söylemezler..
Ağrılarını sancılarını söyleyemezler ve bir evleri bir yuvaları yok çoğunun..
O kadar çok sahiplendik ki Dünya'yı onları dışladık onlara yaşama alanı zar zor veriyoruz..
Verirken bile zorlanıyoruz..Zorlanıyorlar..
Hayvan diyorlar..
Ama düşünmüyorlar yemekleri suları var mı ? Düşünmüyorlar..
Bazen insanların bazen çocukların yaptıkları suçları bile onlara atıyorlar ..
Onlar inkarda edemiyor..Haklarını savunamıyorlar..
Bide o kadar hasta insanlar var ki maalesef aramızda yaşıyorlar ve sessiz kullara akla hayale gelmeyecek işkenceler yapıyorlar..
Yolda geçerken su kabına tekme atıyorlar..Neden yaptın desen cevabı yok..
Şeytana uyduk derler genelde..
Gene suçlayacak bir şeyler bulurlar...
Ama iyi ki onlar için konuşan insanlar var..
Hiç  susmasınlar..Susmayın..SUSAMAM ..

Her şeye rağmen aşk,huzur,aile sıcaklığı,arkadaşlık bu duyguları hissediyor isen gerçekten Hayat kolaylaşıyor işte..
Bu gecelik ise kafamda geçen kelimeler en sade şekilde böyle işte....




13 Şubat 2020 Perşembe

Burada kendi saçlarıma yürüyorum..


12 Şubat 2020 Çarşamba

Sen İstanbul'sun ...


7 Şubat 2020 Cuma

Üsküdar-Beşiktaş vapurunda (:


5 Şubat 2020 Çarşamba

Güzel manzaraları seyreden mi ? Yoksa Yaşayan mı ?

Bazen sadece bir muhabbet insanın içini ısıtan bazen sadece bir gülüş en çok gerçekleşen ise uzaktan seyretmek insanın içini ısıtan..
Konuşamıyoruz,söyleyemiyoruz ve zaman ise farklı yollar çiziyor insana sen her konuşmadığında her kendini geri çektiğinde ve cesaretin olmadığında..
Her cesaretin olmadığında sadece bu manzarayı izlersin..
Cesareti olan ise bu manzarayı yaşayanlar...
Seçim ise senin sen yaşamak mı istiyorsun yoksa seyretmek mi ?
Ama sanma ki yaşayanlar için hayat çok güzel çoğu zamanda yaşadıklarında çok zorlandılar,yoruldular,ağladılar,sinirlendiler,kızdılar ama ortasında buluştular..Zaten önemli olanda bu değil mi?
O kadar zorluk yaşadıktan sonra bu manzarayı yaşayabiliyorsan işte bu manzarayı doğru insanla yaşıyorsun demektir..
Bu hayatı doğru insanla paylaşıyorsun demektir.
O zaman umarım o doğru insanla doğru zamanda karşılaşırsın sevgili okuyan..
Bu geceden bu kadar iyi geceler..




4 Şubat 2020 Salı

İyi geceler ..


Bugün'e bir portre bırakalım o zaman..

Genelde her zaman çekimlere başlarken ilk hep hayvanları çekeriz ve onları paylaşırız..Bu kuralı aksatmadan yerine getireyim dedim.
Portre pozunu veren kedinin ismini bilmiyorum..
Sorsam da söylemezdi sanırım..
Bana bu güzel pozu verdikten sonra mama istediğine çok emin olan bir bakış attı bende mamasını  alıp bırakıp uzaklaştım  oradan 
Insan çok şey düşünüyor mesela  benim 2 kedim var şuanda evdeler sıcak ortamdalar .. Onları sahiplendikten sonra aileden oluyorlar...
Böyle olunca  dışarıda ki kedilere üzülüyor insan düşününce.. ki elinden pekte bir şey gelmiyor insanın bütün kedileri evime alamam ama en azından arada mama bırakabilirim...kaplarına su koyabilirim ...
Bu Dünyanın sessiz kulları onlar konuşamıyorlar ki haklarını savunsunlar ..
Umarım hep iyi insanlarla karşılaşırsınız...

3 Şubat 2020 Pazartesi

Bu gecenin fotoğrafı..



Bu gecenin şarkısıyla birlikte bu gecenin fotoğraf gelmeli o zaman .. :)
Fotoğrafa bakarak fotoğrafın hikayesini siz yazın bu gece..







Minadan Kareler ... :)



31 Ocak 2020 Cuma

Bazen sadece çocuk olmak ister insan..

Bu fotoğrafı çektiğime gerçekten çok mutlu oldum..
O kadar doğal bir şekilde oynuyorlardı ki o kadar masumlar ki..
Annelerinin elinden tutup çekmeleri,yerlere düşmeleri o kadar güzel ve masum bir enerji vardı ki...
O an sadece o çocuklardan biri olmak istedim..
Umarım yani İnşallah Hayatlarında bu mutlulukları daim olur... 
Bize Maşallah demek düşer.. :)  


Renkler yetiyor bir fotoğrafa bakmak için..


26 Ocak 2020 Pazar

Merhaba 4. yıl ...

Bugün itibari ile 4. yılı bitirmiş bulunmaktayım..
Bahar'ın Baha'sız geçen dördüncü yılı bugün..
Ona veda ettiğim onun gülüşünü son kez gördüğüm günün 4. yılı bugün...
Bu dört yıl nasıl geçti bende bilmiyorum..
Ama mezarına geldiğim ilk seneyi hatırlıyorum..
O zamanlar aylar olmuştu seni kaybettiğim günden itibaren şey derdim ben nasıl yapacağım sensiz 1. sene 2. sene 3.... ama dördü söylemezdim o kadar uzun gelirdi  ki o dördü hiç söyleyemedim..
Mezarının başındayken yapamam derdim o dördüncü seneye giremem ben sensiz o kadar yaşayamam derdim dua ederdim orada işte Hayırlısı neyse o olsun diye yaşamam hayırlı ise yaşayayım ama boşsa bir anlamı yoksa Al işte beni kavuştur Baha'ma derdim.....

O günden bugüne dört sene oldu ve hala yaşıyorum hala sensizim Acı ise aynı bazen daha derin ama alıştım.
Acıya özleme alıştım.İnsanlar her şeye alışabiliyor bende alıştım...Ne kadar enteresan varlıklarız..
Ama hala bir hayrını görmedim  yaşamamın yada görmek istemiyorum ve  hala bu duam geçerli hala aynı duayı ediyorum...
Dört sene geçti...
Belki de gelecek için güzel bir planı vardır  Yaradanın diyelim..
Bu en azından biraz daha katlanmamı sağlıyor...
İnsanların hayatları gerçekten zor..
Çok kötü şeyler yaşayabiliyoruz ve biz buna katlanmak için sınav diyoruz...
Bu biraz daha hayatın çekilebilirliğini sağlıyor sanırım..
Kimsenin acısını kimsenin düşüncelerini de değiştiremeyiz çok fazla ve herkese kendisi kadar ağır gelir taşıdıkları yükler...
Bunu hepimiz biliyoruz..
Konumuz ise Baha.. onsuzluğun dördüncü senesi...
Nasıl bir çocuk olurdun acaba şuan yaşasaydın lisede olacaktın eminim seni okutabilmek için elimden gelenin fazlasını yapacaktım...
Senle hep iletişimimiz çok iyi oldu olgun bir gençliğin veya ergenliğin olacağına emindim..
Şimdi ise sadece hayalini kurabiliyorum..
Bazen bir film açıyorum sen varmış gibi izliyorum aklımdan senin yorumlarını geçiriyorum...
Bunu en çok bu zamanlarda yapıyorum..
En sevdiğim özelliğinde sevdiğin filmleri hiç bıkmadan tekrar tekrar izlemen işin garibi o filmlerde kendini izlettiriyor..
Peki  9 yaşındayken biyografi tarzında olan filmlere ilgin ?
Sana hayran olmamın sebeplerinden biriydi..
Evet sana hayatı ben öğretiyordum anlatıyordum,konuşuyorduk ama  senin düşüncelerinde karakterin oluşuyordu buna ben fazla müdahale etmedim..
Mesela beslenme çantana ben yemek koyardım sen ise hepsini arkadaşına verirdin neden çünkü yemeği yokmuş...
Sen aç gelmiştin eve... Ben mesela bunu öğretmedim sana bu sende olan bir şeydi seni özel yapan şeylerden ve orada sana öğrettiğim şey yarısını vermen en azından bir sonrakinde eve aç gelmedin ve arkadaşının da karnı doydu en azından bende beslenme çantana biraz fazla yemek koydum...
Sana yemek yapmayı özledim ..
Baya zaman oldu yemek yapmayalı senin için hep düzenli yemek yapardım..Yapmaya çalışırdım..Ama sen genede makarnayı çok severdin ..
Her sabah kahvaltında  zamanla sayısı yükselen üç zeytinleri bitirmen için elimden geleni yapardım..
Kestane balını sana yedirmek için peşinden koşardım hasta olma diye be çocuk..
Ama pek işe yaramadı seni benden alan bir hastalıktı..Zaten hiç bir zaman hayatımızda ki insanlar bize sonsuz yaşayacaklar güvencesi ile verilmiyor..Hayat bize her gün insanların zamanı geldiğinde aramızdan ayrıldığını bize hatırlatıyor ..En başta bunu kabul etmek lazım..Senin zamanın biraz erkenmiş yapacak bir şey yok özlemekten başka ..
O kadar çok özledim seni ...
Uyku zamanın geldiğinde battaniyeni alıp yanıma gelmeni özledim hadi uyuyalım diye ..
Yanıma gelip sarılmanı.. sen,ben,battaniyen ve bayfare ile uyurduk.. 11 sene boyunca bunu yaptık şimdi ise 4 senedir yalnız uyuyorum...
Madem gidecektin niye girdin hayatıma demek isterdim ama iyi ki girdin be çocuk iyi ki ablan oldum iyi ki sen ben kardeşim oldun..Sesin... Gülüşün ...İyi ki Ablalık,Annelik anaçlık nasıl bir duygu bana bunu öğrettiğin için çok teşekkür ederim..
İyi ki En güzel hikayem oldun..
İyi ki seninle şımardım..
İyi ki seninle ağladım..
İyi ki seni yaşadım ..
İyi ki seni çok sevdim...İyi ki en sevdiğimin yanındasın şuanda ..
Bilmiyorum daha sensiz ne kadar sene geçecek ama sen hep En güzel hikayem kalacaksın ve senin için daha çok mutlu olacağım ...
Sadece bu zamanda üzüleceğim ..Çünkü  sensizliğin acısı da çok güzel bir duygu gerçektin en azından bunu hissettiriyor ...
Seni seviyorum Baha Köse Sarica...
Baharın Bahası .....
Huzur içinde uyu ...Hep benimlesin ve hep seninleyim...



15 Ocak 2020 Çarşamba

Bir sorsak mı ?

Kafandaki düşüncelerde boğulma..
Yapma bunu..
Bir insan bir insanı olduğu gibi sevmeli..
Kafasında kurduğu gibi değil..
Hiç bir zaman bir bedenden ibaret olmadık elbette ilk görünüm her zaman görsellikten geçer.
İnsanların tiplerinden hoşlanırız..
Tanıdıkça aslında ne kadar boş bir şey hissettiğimizi anlarız..
Yok şu şöyle ..
Yok bu böyle..
Yok onun huyu..
Yok onun suyu diye diye kafandan uzaklaştırma sevgini, şefkatini, hislerini duygularını yok etme.
Bir odaklan ne hissediyorsun..
Ona başkası dokununca ne hissedeceksin?
O yokken daha mı iyisin o zaman o yolu seç..
Onu başkasıyla görmek istiyorsan..
Onu yanında istemediğinden eminsen eğer..
Onunla bir hayatın olmayacağına eminsen ...
Çünkü her bir seçim hem kaybediş hem de bir kazançtır..
Hem şanstır hem de pişmanlıktır.
Cesaretli olmaktan geçiyor yol..
Onu gerçekten tanımadan kafanda şekillendirme..
Kavgalar olacak, tartışmalar olacak bazen de çok mutlu olacağın anlar yaşanacak.
Ve bu anlarda anlaşarak ve sonunda sarılarak çıkarsan başarırsın ama vazgeçip olmuyor dersen de eğer denemeden o zaman kaybederiz işte... Çabuk pes edersen de kaybedersin...
Çok düzgün bir yol olacağını sanıyorsan eğer en başta kaybedersin..
Sorunsuz geçmeyen bir zaman biçimi maalesef hayatımızda yok.
O yüzden zaten sorunlu sorunsuz zamanı geçirdiğin kişi önemli ve  onunla bu zamanları yaşamak istiyor musun?
Ben bu soruyu ilk defa sormuştum kendime ve evet demiştim..
Yaş ilerledikçe kendini daha hazır hissediyor insan sanırım..
Oysa ki sonsuza kadar kedilerimle yaşamayı planlıyordum.
Hep sonradan gelmesin aklın başına çünkü sonralarımız olmayacak bir bakacaksın o sonralar kalmayacak..
Bencilliğine yenilme kendini kibrine kaptırma kaptırırsan kaybederiz...
Düşüncelerini yargılarını bir nefes gibi aklına geldiğinde bırak gitsin onları aşmanın en güzel yolu az olan zamanımız ..
Bir gün bana gene öyle bakacaksın diye çok korkuyorum..
O yüzden bazen görüşmek istemiyorum hatta çoğu zaman ama korkumu yenmek içinse üstüne üstüne gidiyorum tekrar etmesin o anlar diye... Sonra boş ver diyorum..
Bir çok zamanı kötü anları kötü anıları bazen de en güzel anları unutamayacağın zamanları belki tutkuları..
Yapacaklar listesini gerçekten onunla yapmak istiyor musun ...
İşte bir insanı hayatına almadan önce bunları bir sor...
Gerçekten yaşamında bunları onunla yapmak istiyor musun  ? diye...
Yoksa o anları eski objelere gömüp belki de oralarda eskilerde hala yaşıyorsundur....
En iyisi düşünmemek..

Gerçekten insan yaşayacağı hayatı seçebilir mi ?

Bazı şeyler istediğin gibi gitmez..
Çok güzel hayaller kurarsın güzel şeyler olacağına inanırsın ama yerinde saydığını fark edince bir bakıyorsun bu ne amk dünün aynısı moduna giriyorsun..
O modundanda kolay kolay çıkamıyorsun..
Ruhsal olarak yorgun çünkü bide bedensel olarak yoruluyorsun..
Bu sene kendimi nasıl yorduysam grip vücudumu bir türlü terk edemedi sürekli hasta grip yorgun halsiz ee söylesene bu kız nasıl savaşsın ?
Bazen hep böyle kalacakmış gibi hissediyorum..
Gerçekten insan yaşayacağı hayatı seçebilir mi ?
Çünkü seçimim belli baya yorucu bir yol ama ulaşamıyorum o yola çünkü ne yapacağımı bilmiyorum..
Belki de o yüzden..
İnsanın bir hedefi olmaması kötü bir şey bide bir çok şeyi  unuttum yani eskiden ben ne isterdim hatırlamıyorum..
Şimdi biraz hatırladım :)
Bir hedefim vardı ona gitmeyi çok istemiştim ama geçinme derdinden hedeflerine de ulaşamıyorsun ve git gide köreliyorsun..
Sanırım şuanda da bana olan bu..
Körelmek oysa kendime güveniyorum ama yorgunum ikisi bir arada olmuyor işte..
Suyun içine bırakmak istiyorum kendimi o zaman belki hiç bir şey düşünmek zorunda kalmam ..
Düşünceler ne mi ?
Yarın sabah uyanacak mıyım ?
Bir daha ki ay kredi kartının ekstresini ödeyecek miyim ?
Maaşım kiraya önümüzde ki ayda yeter mi?
Ulan nereden bulaştım bu kredi olayına borç biter mi?
Bu ay şu faturayı ödeyeyim diğerini diğer ay ödeyebilir miyim?
işler neden kötü ?
Sosyal aktiveteleri hayatımdan çıkarsam mı tamamen sanki çok yapıyormuş gibi..
iş hayatım nereye gidiyor ?
bu kadar iyi iş yapan insanlardan neyin eksik ?
Bu ay kilo verecek miyim ? :)
Şu ingilizceye devam etsem ödeme olayı beni zorlar mı ?
Ya ingilizceyi daha çok unutursam?
Bu ayda aöf sınavları var bunlar biter mi ?
Çalışmaya kafamda yer yok artık..
O beni seviyor mu ?
Yanlış anlaşıldım mı ?
Ve daha niceleri

İşte daha fazlası gelince yeter diyorum işte sabah uyanmayayım diyorum.
Kim bu kadar ve daha fazlası soruyla yaşamak ister ki ulan bir yerden biraz hayat bana gülsün diyorum üzerine daha çok ekliyor...
Sonra işte olacağına varır diyorum bir şekilde bunun üstesinden de gelinecek ya ben gidicem ya da hayat yolunda gidecek bakalım az olan zamanımız gösterecek ...

8 Ocak 2020 Çarşamba

Bu yol nereye gider...

Nefes alıp vermek.
Al ve ver al ve ver ve şuan bu noktayız..
Ben bunları yazıyorum sende okuyorsun bu seferde böyle bir giriş yapayım dedim..
Bazen böyle çok şey yazmak istiyorum ama o kadar çok şey düşünüyorum ki hepsini toparlayıp yazmak buraya dökmek gerçekten zor.
Bu bloğu baştan sona okuyunca hayatımın bazı ruhsal geçişlerini nasıl bir dönemlerden geçtiğimi görünce bir gülüyorum nasıl da güzel büyüdüm be diyorum..Nasıl da güzel atlattık..
Çok ağladık çok güldük sonunda buradayız ve bunu da aşmışım helal bana diyorum buralarda kendimi baya övüyorum.Dibine kadar hak ettim.
Çünkü insan en başta başkasından çok kendisinin söylemesi lazım.
Aslında her zaman daha çok kendisinden duyması lazım.
Sen kendini en iyi kendini sen tanıyorsun..En iyi halini ve en kötü halini sen çok iyi biliyorsun..
Özellikler hatalarını..
O zaman neden başkalarından duyma ihtiyacı duyarsın ki?
En başta kendine kendin olma sözü verdiğinde hayatında başkasına,başkalarına gerçekten ihtiyacın olmuyor.
Zaman hayat sana doğru olanları doğru olan şeyleri bazen acılı yollardan bazense sen anlamadan hayatına sunuyor..
Her şey senle başlar.
Sen kendinle başlarsın..
Sen kendini sevmelisin aslında en önemlisi kendine yalan söylemeyi bırakmalısın...
İnsanların büyük bir çoğunluğu hayatını kendi kendine kötüleştirmektedir.
Sadece kendine hayatında 2 seçenekten fazlası olduğunu kendini inandırması lazım.Kendini şartlandırma..
Bırak geride kalsın bazı şeyler onlara bakmaktan yarını kaçırma..En doğrusu bu bunu görmezden gelme...Klişe deme!
Hayat bazen senin kendine sunduğun seçenekler kadardır.
Neden kendine daha fazla seçenek sunma yasın ki ?
Acıyı da üzüntüyü de mutluluğu da biz yaşıyoruz bizim hayatımız.
Yani geceleri sen yalnız uyudun..Sen kendinle konuştun
Sen ağladığında tek başınaydın..Ve kendine çok kızdın hak ettim diye bunu hak ettim dedin..En çok kendini sen suçladın peki neden başarılarında da kendine sen bunu hak ettin demeyi unuttun ?
Belki de karnın açken yalnız bir şekilde uyudun..
Belki çok mutlu gözüktün ama için çok yalnızdı..
Ya da çok paran var ama önceden yoktu şimdi onun gücüyle kayboldun aslında nereden geldiğini çok iyi biliyorsun ve seni bu kadar zorladığı için hayata kızgınsın ve yalnız bıraktıkları için insanlara kızgınsın..Şimdi yalandan yere hayatında oldukları içinse küçümsüyorsun..
Aslında insan bu duyguları nedense kendine karşı hissediyor.
Kendinle tanıştığında kendini bulduğunda inan hiç bir şeye ihtiyacın kalmayacak çünkü bir şekilde seni bulacak çünkü onu hayatına çekeceksin..
Yaşamak istediğin duyguyu hayatına davet edeceksin ..
Sadece hayatına davet ettiğin de eğer hala kendini dinlemediysen hala dışarıda ki düşüncelere takıldaysan ve hala kendini bağışlayıp barışmadıysan kendinle elinden bir balık gibi kayıp gidecek...
Ve gene başkalarını suçlamaya devam edeceksin ...
Kendinizi bulmanız dileğiyle..
Kendimi bulma dileğiyle...
Bu yol nereye kadar gider bilmem ama yürüyorum işte ...

Gecenin şarkısını bırakıyorum o zaman ...

https://www.youtube.com/watch?v=-4pwkVpWhuI

İyi aksamalar :)

6 Ocak 2020 Pazartesi

Gül Beyaz gül açarım :)

Bugün biraz hislerden gidelim..
Belki de yaşananlar diyebiliriz..
Şimdi birisine karşı bir şeyler hissedersin ve bu hisler sana doğru bir şeyler olduğunu söyler..
Ya da belkide o an ona ihtiyacın vardır ve hislerin seni ona yönlendirir..
Su içmek gibi veya acıktığında yemek yemek gibi..
Otomatik yönlendirilirsin elinde olmadan bir anda kendini bu durumun içinde bulursun..
Ve karşındakini umursadığın için iyi bir şekilde tanımasını istediğin için ona açılmayı seçersin çünkü baştan bilsin canımı yakmasın dersin..
Çünkü onda senin incitebilecek o gücün olduğunu bilirsin.
O yüzden en baştan açık olursun ki ilerde karşına sorun olarak çıkmasın..
Ve hayatında ilk defa konuşmayı seçersin anlaşabilmeyi seçersin çünkü daha önce hiç bu kadar hazır hissetmezsin..
Böyle duygular doğru insan mı yanlış insan mı? diye düşünmene fırsat belirmeden bir anda o durumun içinde bulursun kendini çünkü artık buna ihtiyacın vardır.Aynı su içmek gibi..
Hayatta da kızdığım nokta şu bari diyorum doğru insan olduğunu bilelim ona göre yol izleyeyim yani ona göre açılayım.Ama hissederken de sonuna kadar öyle hissetmiştim.
Hala öyle hissediyorum ama karşı tarafından senin hislerinle alakası yok.
Onu suçlayamazsın sevmediğin birine neden öpesin neden onun olasın ki ?
İşte durum burada karışıyor..
Doğru hissettiğin insanın kafası karışıksa senin ağzına sıçmakta üstüne yok.
İşin daha da kötüsü kafam karışık sana karşı bir şey hissetmiyorum demekten de korkuyorsa...
Daha vahim konular içinde buluyorsun kendini..
Konuşmalardan benim anladığım ise kızım sen bir hiçsin Aileme layık değilsin ben sadece senle takılırım sonrası olmaz hatta sen hasta bir pisliksin git tedavi ol vs vs  :) :)
tamam tamam abartmıyorum.  tabiki de bunun özeti bu daha yumuşak bir şekilde söyledi...
Ama bildiğim bir şey varsa çok fena kırıldım gerçekten üzülmemek için kalbini kırmaktan korktuğun insan seni paramparça etti hemde zamanlaması tam boktan..
Hayatının amacını kaybetmiş bir insanın bunlar umurunda olmuyor.
Kendini açıklama ve anlatmaya çalışma istediği hiç olmuyor.
Seni zaten bitirmiş bir insana ne anlatabilirsin ki ?
Seni gözünde bu şekilde gören birine ne anlatabilirsin?
İşin garibi hiç kızamıyorum bazen neden böyle davrandıklarını anlayabiliyorum..
Sadece daha normal sözler varken böyle ağır kelimeler ki kelimeler bir silahtan daha tehlikelidir..
Neden bu yolu seçerler...
Bir ilişkiye başlarken hadi evlenelim diye hiç bir zaman başlamadım ilk önce tanımak için başladım konuyu bu kadar ciddiyete bindirip bide ciddiyetsiz bir şekilde bitirmek kötüydü..
Evet artık biliyorum sen O değilsin ..Çünkü O dediğimiz kişi yoktur.Yani öyle bir İnsan yok
Çünkü O insanlar muhteşem olurlar Ve muhteşem bir insan yoktur...
İnsanlar yuva adında bir aile olmak için evlilik adımını atarlar..Karşındakini kusurlarıyla severler önemli olan zaten sıkıntıları kusurları çözebildiğin bir insan ile hayat kurmak..
Bazıları da heyecana kapılır evlilik adında bir cehennem yuvasına adım atarlar..Evlilik aile hiç bir zaman Hayalim olmadı ama hep bir gün muhakkak isteyeceğimi düşünmüşümdür.
Anne olmayı ve eminim ki çok harika bir Anne olacağım ve eminim ki çokta güzel bir eş Çünkü bazı şeylerin o anda ki değerlerini gerçekten çok iyi biliyorum...
Bir daha o güzel anlar olmayacağını da....bu konuda gerçekten zamana bıraktım...
Eğer böyle bir ihtimal varsa bir gün muhakkak olur hayatıma rolünü alır..
Ama hiç bir zaman biriyle tanışırken evet hadi evlenelim düşüncesi olmadı..
Çünkü hiç bir zaman bu yola girmeyeceğim..
En azından artık istemiyorum.
İstediğim şey ise sadece başarı..
Çünkü başka bir şansım yok Çünkü ciddi anlamda tek başımayım.
Yanımda hiç bir zaman biri olmadı ve olmayacakta..O düşünce de hiç bir zaman olmayacağım..
Tek istediğim hayatımda olsaydı en azından tek başıma yürümeyecektim çok yorucu çünkü..
Yorulduğumda dinlenmek için bir durak istedim belki de .. Ama hayat kızım sen teksin bunu bu sefer ağır bir şekilde suratıma vurdu..Sence bir daha bu yola girer miyim?

Kendime gerçekten söz vermiştim 2020 girerken üzülmeyeceğim diye bunu gerçekten yapıyorum..
Ciddi anlamda da başarılı gidiyorum bu konuda sevdim bunu..
Hayattan vazgeçme konusuna gelirsek sonuna kadar bunu istemeye devam edeceğim..
Eğer sahip olduklarımı kendimden önce kaybedersem hiç düşünmeden vazgeçerim..
Bu Dünya'da benden başka kimseleri yok çünkü..
Şimdi onlar en sevdiğim şeyler..
Bakalım Yaradan bunu da alacak mı elimden ?
Onlardan önce gidersem eğer o seçeneğe gelirsem bile pes ederim.
Çünkü biraz fazla yorgunum şimdiden bunun için özür dilerim eğer öyle bir şey olursa gerçekten üzgünüm gittiğim için ama istediğim buydu bunun için belki biraz sevinebilirsiniz..
Ama bunu yaşatırsam üzgünüm bu kadarmış sevgili Yaradan bunu uygun görmüş napalım.
Onun dışında sözüme devam edeceğim.
Sonuna kadar mutlu olacağım.Dibine kadar hemde..
Çünkü hiç bir zaman ciddiye almayacağım..
Hadi bakalım.
Demet Akalın ..
Demiştim ciddiye almayacağıma :)
Başka yazılarda görüşürüz..



2 Ocak 2020 Perşembe

Senin gördüğünü yaşamıyorum ...


Evet bizim şansımız da burada bitti..
Hiç birimizin ailemizi vs seçebileceğimizi sanmıyorum.
Şahsen ben seçemedim sizi bilemem.
Yoksa of fena muhteşem bir ailede büyürdüm.
Ama kısmetim de bu varmış ve sen yokmuşsun..
Acaba hangimiz daha çok mutlu olabilecek ?
Bunu gerçekten merak ediyorum..
Sanıyorlar ki her gün alemden aleme akıyoruz.. Aslında hep öyle olmak istemişimdir ama bir şekilde kendime saygımdan kendime verdiğim sözden yapamadım.. Keşke o kadar basitleştirebilseydim kendimi.. Artık bir önemi o yok o damgayı her zaman yiyeceğim. Sonuçta her zaman siz nasıl görürseniz öyle yaşadığımı sanacaksınız.
Oysa ki zaman her şeyi çözerdi ama  o kadar yoktum ki içinde bunun için bile fırsat vermedin.. Ama hayatına aldın.. Ve Hayatın da biri varken bir başkasını istedin senin şimdi çok mu farkın var sana bunu yapan kişiden.. Deyip sövmeyi isterdim ama zaten sende sebebini biliyorsun..
Sadece cesaretin yok. Bahaneler her zaman daha kolaydır..

Hayatı dram haline getiren sizlersiniz...
Kendimi bildim bileli bir şekilde hep çalıştım Ailemi Kardeşim için Yuva yaptım ona çok düzenli bir hayat sunmuştum...Sırf onun için bir aile olmuştum çünkü ne cesaretse 12 yaşımda bahayı kucağıma verdiklerinde onu koruyacağıma dair söz verdim.
Taa ki onu bu kadar düşünmem yeter diyene kadar elimden alana kadar yaradan..
Ailenin ne kadar önemli olduğunu çok iyi biliyorum.. O yüzden ailemi hiç bir zaman dışlamadım.
Hep yanlarında oldum..
Yoksa çoktan çok farklı bir hayatım olurdu..
En azından bu kadar hayatın beni zorlamasına izin vermezdim. Ki sanırım artık buna izin vermicem.
Ve pişmanlık..
İçimden bir ses diyor ki pişmanlık saracak ama çok geç olacak o yüzden pişman olmayacağım şeyler yapıyorum.. Sonuna kadar hislerimin peşinde dururdum.. Ki artık hissiyat kalmadı bu  gece hepsi bitti ..
En azından hiç bir zaman bir insanla konuşsam bile diğerine o fırsatı vermedim.. Hiç bir zaman saygısızlık etmedim.
Hiç bir insan bunu hak etmez.
Ama sanırım sonuna kadar hak ediyorum.
Hep diyorum ya yapmayın iş işten geçtikten sonra hiç anlamı kalmıyor.
Ve acımayın Acıma ...
Daha kötüsünü yaşayabiliyorsun..
Herkesin yaşadığı kendine zordur.
Ama inan şuan benim için kolay çünkü geçip gittiğini çok iyi biliyorum.
Yaşarken zordu ama hiç bir zaman geride kalmadım.
O yüzden genelde bana güçlü kızsın sen çok zor şeyler yaşadın dediklerinde inan gülüyorum..
Çünkü hayatı hiç zaman o kadar ciddiyete almadım.
Bugün kendime bir söz verdim artık üzülmek yok ..
Hiç bir zaman da birilerine layık olmayacağım..
Çünkü birilerine layık olmak için bu Dünya'ya gelmedim..
Umarım hiç bir zaman beni anlamak zorunda kalmazsınız umarım.
Umarım bu hissettiklerimi hissetmek zorunda kalmazsınız..
Çünkü bugün Bir ben öldü ve artık o tatlı gülen bir bahar yok bugün ona veda ettim çünkü bugün hiç bir zaman öyle gülmeyi hak etmediğimi anladım.
Sabırsızlıkla o gün veda edeceğim günü bekleyeceğim artık hiç üzülmeden ve çabuk olması içinse elimden geleni yapacağım..
Çünkü çok anlamı yok  be hem de hiç..
Ne yaparsan yap insanlar seni görmek istedikleri gibi görecekler..
10 yaşımdan beri bunla uğraşıyorum.. Ve artık istediğiniz gibi görebilirsiniz..
Hiç bir zaman sizin gördüğünüz insan olmayacağım..
Kendi Dünyanızda mutluluklar dilerdim ama hiç bir zaman o mutluluğu anlayamayacaksınız....
Ve Her şey bitti...
Bir ben bitti..
Ve senin gördüğün kişi değilim.....
Çok yanlış tanıdınız ve tanıdın...

Bugünlük bu kadar...
Daha sonra gene yazılarda buluşuruz...

Bunlara da göz atmak ister misin ?

Youtube önerileri !